yeniden ogrencilik ve samfistikli kek

Yavru kus 1,5 yasindayken bir avuca sigiyordu:)

 Sevgili okuyucu siz bu satirlari okurken sansim varsa teneffuste(baslamadan aklim kaytarmada) yada derste olacagim. Bu hafta her acidan daha zor, pazartesi kampuste kalmaya baslayacagim ve cuma aksami eve donecegim. Oglusum bu yeni duruma ne diyecek bakalim. Haberi var, annede okula gidecek dedim arkadaslarin var mi dedi? Arkadaslari eve gelsin beraber oynasinlar diye aglayan bir cocuk ya once onlari merak ediyor. Orada kalacagim dedigimde bende geleyim dedi ama pek ustunde durmadi bakalim nasil gelisecek . Annenin salya sumuk carsamba aksami eve donme ihtimali var. Neden gidip gelemiyorum cunku universite buraya 150 km mesafede Caen sehrinde. Her saat basi tren olmadigindan 8.30 dersine yetismek icin 5,5 da uyanip 6,30 trenine binmem lazim. Iki sene once yaptigimda bacaklarimda ameliyat gerektiren varisler olmustu. Bu sene artik bu tempoya dayanamam, kampuste kalacagim. Ben severim ogrenciligi yenilenmek demek ogrenmek, ansiklopedi okuyup mutlu olan cocuklar kusagindanim ne de olsa, persembe gunu basladi okulum. Sabah 5,5 da kalkip gitmeme ragmen mutluluk patlamalariyla gun hizlica geciverdi.  Okula girdigimde biri bana burada mi calisiyorsunuz dedi? Ben kendimi 20 yasinda hissederken bu soru yasima mi yoksa guvenime mi yonelikte emin olamadim! Ogrenciler ses cikarmadan koridorda bekliyordu ben tabi iceri girip hemen sandalyenin birine oturdum. Marmara Universite'sinde asistan, burada doktorasini yapan cok tatli bir kizla karsilastim. Aslinda onunda Turk oldugunu anlamak kolay oldu, iki suslu ikimiz vardik:) Turkce sohbet etmeyeli o kadar zaman oldu ki Papatya, Baris arada ariyor. Telefon kendiliginden pes edene kadar konusuyoruz ama bu baska yuzyuze harikaydi. Saat 10'da basladik sohbete 2'de artik eve donme zamani deyip ayrildim. Reha Erdem filmleri seviyor bu bile yeterdi ama o kadar ortak referans noktamiz var ki tadina doyulmad,i iyi geldi bana,  hatta alip eve goturmemek icin zor tuttum eh iste Leonardo kime benzemis anlayabilirsiniz:) Turk bir cocukla/adamla karsilastik Erzurum milletvekili adayi imis. Teskilat deyip duruyordu , MIT'ci mi filan derken Caen Ulkucu Federasyonu baskaniyim demez mi? Tuylerim diken diken oldu ve kendimi tutamayip cok lazimdi dedim. Afrika'da bile var diye gururlandi. Hizla uzaklastik yanindan biraz ayip oldu ama pes yani. Burada Turk'lere baska kapi yok ya asiri dinci, ya ulkucu. Allahtan doktora yapan gogsumuzu kabartan insanlara da rastliyorum yoksa toptan umidimi yitirecegim. Uzun lafin kisasi yorumlarin yayinlanmasi, cevaplar gecikebilir alisma sureci sancilari. Arada neceflli masrapa hesabi sadece fotograflarla haftayi kurtarabilirim kusura bakma Sevgili okuyucu. Sizi unuttum yada terk ettim sanmayin. Sabahlari pekmezimi iciyorum, yanima findik fistigimi aldim zihnim acilsin diye! Findik fistik demisken samfistikli kekimden bahsetmem sart buyrun bakalim.

2 yumurta
110 gr eritilmis tereyagi + biraz kaliplari yaglamak icin
4 yemek kasigi yogurt
100 gr tussuz samfistigi
150 gr un
1 paket kabartma tozu
150 gr seker + 1 tatli kasigi
2 yemek kasigi narenciye suyu( istege bagli) veya bir cimdik kakule tozu
1-Firini 18 dereceye isitin.
2-Bir derince kapta yumurtalari ve yogurdu cirpin.

3-Seker ve kullaniyorsaniz narenciye suyunu ekleyin ve iyice cirpin. Un ve kabartma tozunu ekleyin cirpin. tereyagini ekleyin ve purusuzsuz bir hamur elde edin. Samfistiklarini irice kirin. En iyi yontem bir mutfak bezinin icine koyup ustunden merdane ile gecmek. Kiriklari hamura ekleyin. Yaglanmis keke kalibina koyup firina verin, 40 dk pisirin. Firindan altiktan sonra 15 dk bekletip kalibinda tamamen cikartin ve servis etmeden once iyice sogumasini bekleyin.

Sakin ve buzlu gunler, turunc receli ve sarabi.

donmus cuha cicegi

kirmizi lahana

lahana

pirasa

Hayat su siralar sakin ve buzlu:), kar yok ama soguk kuzey ruzgarlari sogug iliklerinize kadar hissetmenizi sagliyor. Disariya cikmamiza engel degil yine cumartesi ritueli pazarimiz, kutuphanemize devam. Pazar gezileri cok soguksa bahceye cikma biraz dolasma ve top oynamayla kisitlandi azicik gunes varsa yine hop disardayiz. Piyano resitalleri ev zevkini kanatlandirdi.

Bir arkadasimin dedigi gibi uzerinde kedi bile gezse huzur veriyor piyano tinilari

golge oyunu beni bulun?

St Meen Kaynagi, adi muhtemelen Vikinglerden geliyor burasi Viking bolgesi

Kertenkele yavrulari once suda yasiyorlar

Yakaladi mi? Hayir ama oyun yakalamaya calismakta zaten.

Bitki tunelleri

At ciftligi

genc bir tay

Ben bu hafta okula basliyorum ders calismamak icin arada yapmadigim yemek kalmadi. Pazar gunu arkadaslarima Turk bonbonu yaptim. Klasik pirasali ve beyaz peynirli ic ile yufkalari dorde bolup her birini asagida goreceginiz bonbon sekli verdim. 20 dk firin sonuc citir citir yagsiz kapisilan cuce borekler.

Yilda bir kere bulabildigim ustelik organik turunclari kacirmadim. Yarisindan gecen sene yaptigim pek sevilen turunc sarabi yaptim. Tarif icin bakiniz. Geriye kaldi 5 tane icin,  Necla turunc eksisi yap dedi adi bile heyecan verici ancak uzun sure kaynayinca geriye bir kasik kalacagindan ben onlardan recel yaptim. Sokaklarinda turunc agaclari olan sehirde yasayan sansli insanlar kacirmayin mevsimini.

1 kilo turunc
2 kilo seker
2 kilo su
1 limon

1-Turunclari once iyice yikayin. Sonra kabuklarini soyun. Kabuklari yapabildiginiz kadar incecik hilal biciminde dograyin. Icindeki tum cekirdekleri cikartin ama atmayin. Etli kismi, kabuklar, bir tulbente koydugunuz cekirdekleri buyukce bir kabin icine koyun. Tum suyu ekleyin ve 24 saat beklesin.

2-Buyukce bir tencereye koyup 2 saat kisik ve yari kapali olarak kaynatin. Bu surenin sonunda sekeri ve limon suyunu ekleyin bir yarim saat daha kaynasin. Kivami cok suluysa bir 10 dk daha kaynatabilirsiniz ancak unutmayin soguyunca gercek kivamini alacaktir. Sicakken kavanozlara paylastirip kapagini sikica kapatin. Kavanozu ters cevirin oyle sogusun. Kapaklarin ortasina bastirarak iyice kapanip kapanmadigini kontrol edebilirsiniz.

Saint Malo kesisi, Oyulmus Rothéneuf Kayalari

Saint Malo, Bretanya bolgesi'nde yer alan cok guzel bir sehir, sehirle ilgili diger  fotograflara baska bir postta yer verecegim. Simdilik pek kimsenin gitmedigi sakli bir koseyi ziyaret edelim.

55 yasinda manastirdan cikip kimseciklerin yasamadigi Rothéneuf'e yerlesen kesis Adolphe Julien Fouére 1894-1910 yillari arasinda deniz kenardindaki granit kayalari buyuk bir sabirla oyarak asagida bir kismini goreceginiz eserleri yaratmistir. Kesis Julien sagir ve dilsizmis. Yasadigi yanlizligi ve bikkinligi kayalara oyarak resmetmis. Bazi gunler kendinizi sagir ve dilsiz hissederseniz kesis Julien'i dusunun onu anmamizi saglayan kayaliklara oyulmus heykellerle birlikte.

 Kendini ifade etmekte zorlanan yada anlatmaktan yorulmus bu sevgili kesis careyi kayalari oymakta bulmus ki bosa kurek cekmekten iyidir en azinda bize bakinca hayranlik duydugumuz eserler kalmis.

Kayaliklarin bir yerinde Amor et Dolor (ask ve aci) yazmakta imis ancak Bretanya Denizi'nin hizli gel gitleri kayalari asindirmaya devam ediyor. Heykellerin incelikleri kaybolmak uzere doga ve deniz bildigini okuyor. Heykelleri dogrudan granit uzerine oymus kesisimiz, konusu zamanin unlu politikacilari olabildigi gibi, totemler, azizler, mitolojik figurler, hayvanlar, efsanelerdeki deniz canavarari, cehennemi figurler kayaliklarda yerni almis. En guzeli kesis kayaliklari ziyarete geleceklere ithaf etmis. Sizi dusunmus, gelip zevkle bakmanizi, interneti ongorememistir ama hosunuza giderse eminim bir yerlerde mutlu olacaktir.



burada saci cekilen ve tekmelenen bir kadin gormemek icin elimden geleni yapiyorum ama nafile! Kesis bunu eziyet goren kadinlara adamistir umarim. Selen'in de vardi boyle hikayeleri blogunda:) Hatta adamin arkasinda bir kadin var bir aldatma hikayesi mi acaba?



2009 yavru kusum 3,5 yasinda

kayalarin erozyonu burada detaylari nerdeyse silmis



oglu dusecek diye kendini kahreden posesif anne. Meraklisina not hayir dusmedi:)



Blog dostlari, piyano, Caen Universitesi, Patxaran likoru ve pazar kesfi

2010 benim icin guzel bir yildi. Bir kere blog sayesinde muhtesem insanlarla tanistim. Oyle bir arkadaslik ki bu karsiliksiz, bazilari kardesimden yakin, karsilasmadigim sesini bilmedigim ama kendimi cok yakin hissettigim insanlar dort, besi erkek olsa da cogunlugu gumbur gumbur yurekli kadinlar, bronsitime cay yollayan, gecen seneki dileklerimi ezbere hatirlayan, ben uzulunce benimle uzulen sevinince sevinen, cocuklarini hatta annelerini tanidigim kendi cocugum gibi sevdigim,  keyifsiz bir gunumde posta kutuma dusurdukleri kartpostal veya cok ince dusunulmus hediyelerle hayatimi zenginlestiren, cok sey ogrendigim, yardima ihtiyacim oldugumda seferber olan, blogu yazmaya basladigima sukrettiren insanlar.

 

Ne kadar iyi ve comert insanlar var yolladiklari hediyelere inanamazsiniz. Benim icin dusunulmus cok guzel kartpostallar yaninda micicik ve beni cok mutlu eden hediyeler. Gercek ve cok ozel  bir ressamdan kendi elleriyle cizdigi bir kartpostal, diger hassas kirilgan masal gibi cizimler yapan cizerden yine bir kartpostal. Ozellikle iki kitaptan bahsetmeliyim, ustelik ikiside ayni seriden Tubitak Doga serisi cok ozel kitaplar basit bir dille gundelik hayatimizda karsimiza cikan kuslari ve cicekleri tanimaya yonelik harika calismalar, ikisinide bir cirpida bitirene kadar buyuk bir keyifle okudum. Basucu kitaplarindan kendiniz icin, cocugunuz icin edinmelisiniz kanimca, bakis acinizi degistirmek, daha cok sevmek icin. Sayelerinde tanistigim kitaplar bunlar  biri guzel cevirilerini digeri resimlerini ciziyor. Cizeri yukaridaki kusu gorunce hemen tanimissinizdir Pino o:) Yurtdidinsa ornekleri cok olan Turkiye'de cok sinirli kitaplardan yayinlandiklarini bilmek bana buyuk mutluluk veriyor. Cok sevdigim samfistikli cikolatayi, dolmalik biber tohumlarini bile yollayan oldu. Ne kadar sansliyim sesimi duyan dostlarim var, hak etmek icin ne yaptim bilmiyorum ama cok sukrediyorum evrene. Cok ama cok tesekkurler siz olmasaniz ne yapardim. Bazi dostlarin isimlerini istekleri uzerine yayinliyorum bazilari bende sakli:)

2010 iyi bir yildi hayalimdeki bahceme kavustum bitkilerle yasadigim ask elle tutulur oldu, icine kuslar, bocekler, daha once farkina bile varmadigim bir suru canli, cansiz girdi kocaman bir aile olduk. Esim sekiz senedir istedigi piyanosuna sonunda kavustu 2011 ilk gunlerinde evimize geldi. Sekiz senedir evliyiz, Yesilkoy, Besiktas, Gumussuyu, Moda,Grimesnil, Cherbourg ve nihayetinde Le Prieuré sekiz kere ev degistirdik. Sonunda uzun bir sure kipirdamayi dusunmedigimiz evimizi bulduk ve piyanomuzu aldik. Sabahlari artik Bach'in fugu ile uyaniyorum. Ben muzik aleti calamam, nota bilmem babam calardi, besteler yapardi bir Beste'si benim, bir Gufte'si kardesim ama sonra sagdan sola savrulurken benim ogrenmem mumkun olamadi. Muzik aleti calanlara inanamam, notalarin birlesip bizi alip goturmesi bir mucize. Piyanoya dokunmaya bile cesaret edemem, bir turlu aklim almaz notalari nasil akilda tutup, tuslara basip hayallere dalmamamiza yol acan harika sesler cikartabilirler. Artik zamanim var belki biraz anlarim:)) Simdilik cikan notalarin keyfini suruyoruz. Ustelik Leonardo icin harika bir oyuncak.

Farkina vardiklarimdan bulutlar? Sizce de Kanis'e benzemiyor mu?:)



Bisiklete binen cocuk mutlu cokcuktur. Papatya'nin sahane bir yazisi vardi.



Bir 2011 iyi haberi daha Caen Universite'sinde yuksek Fransizca kursuna gidecegim 4 ay boyunca. Sonunda iki sinav var gecince avukatlik sinavina  girebilirim. Yada master vs yapabilirim. Muhendis olsaydim elimdeki B2 diplomasi yeterdi aslinda ama hukuk, edebiyat icin C1 gerekiyor. Bacaklarimdaki varis problemi yuzunden orada kalmam gerekiyor. Anlayisla davranip bana kampuste bir oda verdiler! normalde maksimum yas 35 eh biraz gectik ama. Haftada 3 gece,5 gun  kampuste kalacagim. Minik oglum, cesur oglum babasiyla kalacak pek sikayetci olmaz sanirim babasina bayiliyor. Mesela beraber uc katli kartondan sato yaptik bana misin demedi babasiyla minik bir el arabasi yaptilar gelip "anne bak babamla ne yaptik" gosterip gururlaniyordu. Baba zaten dogdugu gunden beri her turlu bakima dahil oldu. Ikiside otonomlar simdi, bu acidan sikintim yok ama ozlem, oglus, ozlememek mumkun mu, kikirdamalarini duymamak, baska bir odasa bile olsa surekli takip ettigim minik adimlarini duyamayacagim...Okul baslasin belki aradaki bir gunde gelirim eve. Okul 1,5 saat uzaklikta trenler belirli saatlerde o yuzden hergun 6,30 treniyle gidip aksam 8,30'da eve donuyordum bazen daha gec,  oglus uyumus oluyordu kimi zaman ama iste gorup koklayabiliyordum ya. Bu sefer artik daha buyuk 4,5 yasinda, tum gunu okulda geciyor, bakalim nasil karsilayacak. Esim sokagin karsi ucundaki Turkce Dil Kursuna gitmezdi bana 150 km uzaktaki kurs dustu, hayat sakaci ve acimasiz bazen. Yani sevgili arkadaslarim size ayiracagim zamanda iser istemez azalacak yorumlariniza gecikmeli yanitlar mumkun olabilecek, belki yazdiginiz postlari atlatabilecegim ama hepinizi sevgiyle gun icinde baska baska seyler yaparken anacagim ve cok ozleyecegim bilesiniz. Nasil gelisecek beraber gorecegiz.

Neyse pazar gunu yaptigimiz gezide bir gol kenari kesfettik, harika bir yer ustelik Leonardo bisiklete binebildi. Hava guzeldi suyun sakinlestirici etkisi ruya gibiydi. Fransa'da her koyde nerdeyse mahallede olan eskiden camasir yikamada kullanilan suyun kenarinda yer alan yari kapali mekanlar var cok guzel fotograflar cektim. Halen son derece bakimli duruyor yillar once kadinlarin toplanip camasir yikamasinda bir arada olmalarinin guzelligi var ise de zahmetini dusunemiyorum.

suyun gucu l

suyun gucu ll

sanirim yosunlar yuzunden hava kabarciklari cikiyordu icinde anca bu kadar yakalayabildim

Kim demis kis renksiz olur diye buyurun sebzelerle yaptigim tablom. Sanmayin hep pasta borek yiyoruz, surekli rengerank sebzelerin tadina bakiyoruz. Renkli havuclar, renkli turplar, kokusuna asik oldugum kereviz, yer elmasi mutlaka salata olarak yer alir bizim menude. Hic omadi halka halka keserim tavsan gibi kitirdatiriz. Tazeceik, sulu sulu rengarenk sifa verici.

rengarenk turplar

Rengerank havuclar hepsi atayadigari tohumlardan yeniden yetistirilmeye basladi.

Birde tarif verip bu cok uzun postu bitireyim.

Yabani erikler vardir bilmem hic gordunuz mu? Yiyemezsiniz son derece buruk bir tadi var, uzum buyuklugundeler, don yiyince tatlanir diyor kitaplar ama hadi  biraz yumusadi diyelim. Kuslar bile yemedi hala dalda duruyorlar. Cakal erigi diyorlarmis belki cakallar yiyordur! Doga guncem ve Evren'in bir yazisi vardi link vermeliyim. Iste onlardan cok eski caglardan beri mide guclendirici, hazmi saglayici bir iksir yapilir adi Patxaran . Bir avuctan fazla erik bir sise votkaya konulur ve 7/8 ay bekletilir. Suzulur arzuya gore seker konur. Biraz daha bekletilir yemeklerden sonra bir likor bardagi sifa niyetine icilir. Ben eylul basi uykuya yatirdim dun baktim rengi oyle guzel ki ancak mayis gibi hazir olacak bahari kutlayacagiz beraber.

eylul patika hasadi

votkayla uykuya yatarken

don yerken:)

simdiki hali uykuya devam