27.02.2013

çig beslenme ile çig kabak rulolar ve levrek tartar


çig beslenmeyi duymussunuzdur. Ben 2000 yilinda yoga yaparken  çig gidalarla beslendim bir donem. Kendimi çok enerjik hissettigim ve rejim yapmadan kilo verdigim bir donemdi sonra sikintilarla yarim kaldi. Zaman içinde aklima geldikçe Amerika'da bir siteye yazildim, Istanbul'da Saf restoran vardi Asmalimescitte orada cok yemek yedim hep bir elim degdi. Yemek yedikten sonra agir hissetmedigim sushi'den sonra ikinci tip beslenme. Pisirmeyen gidalar canli kaliyor ve her turlu vitamin mineralden faydalanabiliyor vucudunuz.  Nette çok ornegi ve beraberinde tartismalari da eksik degil. Hollanda'da bir annenin cocugu cig besledigi icin devlet tarafindan elinden alinmak istemesi ile ilgili bir belgesel var tamda tartismalarin gobegine oturuyor. Her turlu beslenme biçimi uzun uzun tartisilir benim yapmak istedigim bu degil.Ben kendi yetistirdiklerim ve ekolojik yetistirilmis gidalarla organik etle beslenirken hastalandim. Ne kolestrolum ne sekerim var. Normal beslenme biciminde her turlu gidadan dengeli beslenme ana prensibimizdi. Seker harici gayet saglikli beslendigimizi dusunuyordum. Son seyrettigim uc belgesel tekrar cig gidaya donmemi sagladi. Belgesellerden bir tanesi bayagi eski Gerson yontemini anlatiyor. Gerson isimli nazilerden kacan ve Amerika'ya yerlesen bir doktorun kendi kizini iyilestirmek icin gelistirdigi bir yontem. Esas olarak vucudumuza deterjanlar, dis dolgulari ve flor vsvs ile giren zehirlerin bizi hastalandirdigini iyilesmek icin cig gidalarlar beslenerek sut urunlerinden vazgecmemizi ve kahve ile kolon temizligi oneriyor. Merak edenlere belgeselin tamami burada. Ikinci belgesel daha yeni 2008 tarihli Beautiful truth  yillar oncesinde ortaya surulen bu fikrin neden tipta devrim yaratmadigini ve metotu yeniden ele aliyor, uc bes ay omru kalmis kanser hastalariyla gorusup bu yontemle nasil iyilesildigini ortaya kouyor tamami burada.  Ucuncu belgesel 30 gun cig yemek ile insulinden kurtulun. Burada.  Bu belgeseli arkadasim Canan'in dogal destekler grubunda gordum. Seker hastalari icin hergun inusilun ignesi olmak ne azap tahmin edebiliyorum ve istedigini yiyememek. Bu belgeselde 30 gun boyunca ne et  ne sut urunu ne de pismis gida tuketilmiyor ve sonuc çok sasirtici hastalar daha ilk haftalardan insiluni birakiyorlar. Bu kadar pozitif belgesel seyredince bende kendim de denemeye karar verdim. Ancak ben herseyden once agiz tadina ve lezzete onem veren biriyim. Lezzetle cig gidaya donmek mumkun mu? Bazi doktorlar yuzdeyuz gecis zor olsa da yuzdeelli yapabilseniz bile kardir diyor. Eh ne seker hastasiyim ne kanser sadece nedeni bilinmeyen atardamar patlamalarim var beyinde ve kalpte olmasindan korkulan. Bende bu beslenme bicimini hayatima sokmaya karar verdim. Bakalim ne kadar basarili olacagim. Bu tip beslenmeye geçeli birkac gun olmasinda ragmen kendimi iyi hissediyorum. Esim bana reflekjoloji yapar uzun zamandir ilk defa sindirim bolgesinde varolan ufak topcugun kayboldugunu soyledi. Tamamen gecebilmem icin yesil yapraklari sebzelerin hayatima geri gelmesi kan sulandirici kullanmayi birakmam lazim. Umarim bu mayis sonu mumkun olabilecek.



Kabak rulolar
Bir kabak
50 gr taze keci peyniri veya badem puresi
3 adet domates kurusu
zeytin
yesil otlar, maydanoz, frenk maydanozu  vsvsvs elinizde ne varsa
biraz kirmizi toz biber , zeytinyagi
yarim limon
1-Kabaklari bir kabak soyucu yardimiyla incecik kurdele gibi boyuna dograyin.Uzerine limon sikip bir kenara alin beklesinler.
2-domates kurularini dograyin, zeytinleri dograyin, taze otlari kiyin hepsini peynirle karistirin.
3-Asagi yukari 15 dk da limonun icinde yumusamis olacak kabaklar. Iclerine bir kasik karisimdan koyup rulo olarak cevirin. Bir kurdanla fotograftaki gibi tuturun. Uzerine siyah susam serptim elinizin altinda olan bir kuru yemisten serpebilirsiniz.


Levrek tartar
çok taze levrek derisi ayiklanmis fileto cikarilmis ve kup kup dogranmis
bir mango veya elma kup kup dogranmis
kirmizi toz biber az deniz tuzu
zeytinyagi
sogan siçan disi dogranmis
mutfak yesillikler elinizde ne varsa kiyilmis
bir limon suyu
Tum malzeme iyice karisitirilip servis anina kadar buzdolabinda bekletilir. Asagi yukari 15 dk da baliklar limon suyunun iicnde pismis gibi marine olacaktir. Son derece hafif ve lezzetli bu yemekleri bir meyve salatasi ile tamamlayin. Ben simdilik yiyemiyemiyorum ama rendelenmis zencefil meyve salatasina cok yakisacaktir. saglikli gunler sizin olsun.

27 yorum:

crispy dedi ki...

Görüntü çok sanatsal lezzetlerininde öyle olduğunu düşünüyorum.

Bu tür sağlıklı beslenme önerileri beni çok düşündürüyor uygulamak istiyorum ama alışkanlıkları değiştirmek zor oluyor .Neyse yüzdesel oranda elliyi bulabilir miyim bilmiyorum ama yavaş yavaş başlıyayım:)

Unknown dedi ki...

Basteciğim kolay gelsin. Ben de çiğ gıdanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum ama kuşaklar boyunca gelen yemek pişirme alışkanlığını, özellikle de aile için pişiriyorsan, değiştirmek çok zor. Biz de zaman zaman daha sağlıklılarar dönüp sonra biraz gevşetiyoruz. Benim denediğim iki yöntem de son derece iyi sonuçlar veriyor, istersen bak. Biri Dr Fuhrman'ın beslenme şekli, diğeri de Hale Sophia Schatz www.heartofnourishment.com Hale'yi tanıyorum, istersen yazışabiliriz. Sağlık afiyet diliyorum sana.

berrin dedi ki...

beste
yoga ile ilgiliyim
yoga hocamın önerisi ile
her ilkbahar mevsiminde
10 gün süresince uyguladığım çiğ beslenme detox programı var - bedenime çok ama
çok iyi geldiğini biliyorum
bir de saksıda çim yetiştirip suyunu çıkarıp içerim senede bir kaç kez:)

Blogger Bolat dedi ki...

Beste, ben de çok kararlar aldım ardında duramadım bu levrek tartarı denemeye karar verdik eşimle :) mercii.

Unknown dedi ki...

bir gun benim yemek aliskanliklarimi degistireceksin biliyorum ama o gun hangi gun olacak meraktayim...
su levrek tatar icin yazdim bunu. Goze de hos gorunuyor hani.

sare dedi ki...

Bestecim, birçok yeşili, kabak yemeği yaparken kabağı, semizotu yaparken semizotu ve diğerlerini illa çiğden biraz yerim. Çok da severim.
Hele çiğ balık inanılmaz lezzetli oluyor, tazesinden bulunca yapılır bizim evde...
Yazdıklarınızı ve eklentilere bakınca çok olmasa da doğru yoldayız diye mutlu oldum.
Güzel sağlıklı günler diliyorum, gene çok önemli bir konuya dikkatimizi çektiniz.
Teşekkürler, sevgiler.

Şule Bolgi dedi ki...

Bestecim, çok güzel bir tarif olmuş bu,bana bir sürü ilham veriyor bu görüntü. Levrek yerine füme somon hayal ettim ama;-) Çiğ beslenme bence de önemli, mesela Weston Price Foundation'a göre çiğ yani sert sebze yemediğimiz için çene yapımız giderek darlaşıyor, bu da eğriliklere bitişiklikten dolayı da çürümelere yol açıyor, hem zaten türk mutfağında bazen öldüresiye karıştırıp pişiriyoruz çok gıdayı, yazık oluyor....

Berceste dedi ki...

Beste, cig ve hatta cig vegan beslenme gercekten agirlik vermemiz gereken bir beslenme turu, ancak cig vegan iceriginde peynir yok...
Sadece cig diyorsan birsey diyemem(levrek dedigine gore sadece cig diyorsun zaten anladigim :) ) Ama cig vegan diyenlere bir seyi daha hatirlatmak isterim. Tropik iklimin beslenme sekli olablilir ve cok da guzel olur ama iliman iklimde, kutuplarda vegan kismi oldukca zor!

Beslenme sekli vucudumuz icin cok onemli ama ne yazik ki genetik ve cevresel etkenlerin de onemi cok buyuk. Biz ne yaparsak yapalim, irademiz disinda gelisen olaylar da var!

Hersey en kisa zamanda gecmis bitmis olsun ve bu gunleri bir daha hatirlamayalim... Guzellikler gelsin pesi sira...

nevin dedi ki...

Beste'cigim,

sahane gorunuyorlar. Belgeselleri de izleyecegim. Bu cig yemek olayi ilginc, bir arkadasim uzun yillardir bu sekilde besleniyor, bildigim kadariyla saglikli ama oldukca zor olsa gerek, en azindan alinsincaya kadar. Beste'cigim, sagligin icin en iyisi neyse o olsun canim benim xxx

Unknown dedi ki...

çiğ beslenme bana göre olmasa da tarife bayıldım

zeynebb dedi ki...

Merhaba ben bugün Mehtap sayesinde sizinle tanıştım ve çook mutlu oldum.Bugün sizin sayanizde Marcel Proust la tanıştım ve bir jazz sanatçısı keşfettim ince zevkleriniz var umarım yine görüşürüz sağlıklı günler yıllar diliyorum sevgiler...

Esin Bozdemir dedi ki...

İğne oyası yapar gibi..sanat harikası bir sunum..ve sağlıklı bir ürün olmuş besteciğim..ellerine sağlık..aslında özellikle sebzelerin çiğ yenilmesini..yada buharda az pişirilmesini öneriyorlar..daha sağlıklı ve dinç yaşamak için her şeye değer canım..sevgilerimle..

Esma dedi ki...

Sevgili Beste

Bu gün kabak rulo yaptım yedim güzel oldular,yapabilirim artık bu kabakları.Etleri değil ama böyle bazı sebzaleri çiğ yiyebilirim,lahana karnıbahar burokoli gibi sebzeleri yiyorum..Mevsimlerden Romada ki resimlerden üzerinde bir bitki olan yemeği merak ettim,nedir nasıl yapılır???

Teşekkürler,sevgiler

Müge dedi ki...

Besteciğim, her zamanki gibi zengin ve bilgilendirici bir post yayınlamışsın. Çiğ beslenme fikrini destekliyorum. Ben 2006 yılında tamamen çiğ beslenmek suretiyle 23 kg. verdim. Ancak, çiğ olarak tükettiğim gıdalar çiğ yemeye alışkın olduğumuz sebzeler ve meyvelerden ibaretti. Ne zaman ki bu rejimi bıraktım ve yine pişmiş gıda ile nişastalı ürünlere geri dönüş yaptım, verdiğim kiloları geri aldım. Bu arada, rejimimde protein olarak beyaz peynir ve yoğurt kullanıyordum.

basit kolay yemekler dedi ki...

sevgiler beste hanım tarifiniz görsel olarak çok hoş görünüyor eminim ki lezzeti de öyledir ellerinize sağlık...
bende sizi bloguma beklerim kolay yemekler tatlılar
http://basitkolayyemekler.blogspot.com/

Adsız dedi ki...

Sevgili Beste, bloğunun her yerine nazar boncuğu koymalısın, her yerine, doldurmalısın bloğu boncuklarla...
"Beste'nin Naneleri"nin sana enerji ve kısmen bir amaç verdiğini, bu sayede güzel insanlarla güzel dostluklar kurduğunu, vazgeçersen bir boşluk olacağını düşünebilirsin. Ama sadece sevdiğin insanlar okumuyor bu blogu. (Kaldı ki bazen seven insanların da nazarı değer. Bazen insanın kendine bile nazarı değer.)
Çektiğin fotoğraflar, elinin değdiği güzellikler, yaşadığın yerler... Ailen de tabii ki... Öyle büyüleyici görünüyor ki... Saf bir şekilde özenen, bir gün ben de buralara gitmek, bunları yapmak istiyorum diyen, ya da kısmen bazı şeyleri kendi hayatına uyarlayan okurların vardır; ne güzel...
Bir de haset eden, senin başına gelenlerle içi huzur bulan, kara insanlar vardır. Ve ben bu negatif enerjiye inanıyorum.
İnsanın bu negatifliklerden korunabileceği kalkanlar var. Nazar boncuğunun kendisi değil belki ama nazar boncuğu ile güvende olduğuna inanması mesela... Yoga, meditasyon, bizi güçlü kılan her türlü uygulama buna dahil. Ama bazen ne yaparsak yapalım, gücümüz düşer, kalkanlar iner. Enerjinin akışıyla alakalı, tam çözemediğimiz döngüler var. İşte bu zamanlarda gelir başımıza ne gelirse. Ya da bu zamanlarda atılır tohumları. Başımıza her gelen bir ders, o ayrı. Ama dileriz ki hep tatlılıkla gelsin bu dersler. O zaman kendimizi korumamız gerek bir şekilde. Maneviyatımızı hep güçlü tutmak, bir de ne bileyim belki bu kadar göstermemek lazım güzellikleri. Paylaşmak çok hoştur, eminim. "Çok sıkıntılı şeyler de paylaşıyorum" diyeceksin, eminim. İnan, bazıları sadece kıskanılacak şeyleri görürler. Öyle insanlar tanıdım ki, sıradan bir kahvehaneye gidecek olmak bile "vaaay" demelerine yol açıyor ve evdeki herkes hastalanıp plan iptal edilebiliyor. (Bunu da yazdım ya, olay çok yeni ve kişiler blog dünyasından oldukları için mecburen yorumum "anonim" olacak)
Tanrı'dan dileğim, haset eden insanların bir an önce huzur bulmaları, diğerlerini rahat bırakmaları. Allah onlara ne istiyorlarsa onu versin. Onlar da daha pozitif olsunlar...
Neyse bu yorumu sonuca bağlayamayacağım. Sadece sen bir düşün dediklerim hakkında.
Çok çok sevgiler... (Bu bloga ilk yorumumdur, çok uzun oldu, bağışla...)

yesimdusova dedi ki...

Merhaba sitenizi buldguma çok sevindim. Hem güzel hemde sağlıklı tarifler var. Bende elimden geldiğince birşeyler öğrenip, sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Benim sayfamada beklerim.. Kabağı çok severim, bu tarifinizi deneyeceğim.. ellerinize sağlık..

Ozlemaki dedi ki...

yerim! sıkıntı yok =)
ki dağ bayır ot toplarken de yemiyor muyuz veya enginar ayıklarken bile yaprak köklerini kemirmiyor muyuz?
Bana uyar Bestem, oranını çoğaltmaya dikkat edeceğim. Sen çok yaşa! Kocaman kucak!

Selen dedi ki...

Beste'cim nasil gidiyor cig beslenme? Ben de baslamistim, 2-3 ay kadar 80-90% oraninda cig vegan beslendim. Ancak bu sure zarfinda cokca hasta oldum ki, benim grip falan oldugum pek gorulmemistir. Ayrica vitamin takviyesi duzenli almadigimdan sanirim, hafif depresyonumsu bir durum yasadim. B vitamini almaya baslayinca kendimi daha iyi hissettigimi gordum ve tekrar et yemeye basladim. Arastrimaya hep devam tabii ki, et ve bugday daha az yemeli ama saglikli pisirme yontemlerinin sandigim kadar sagliksiz olmadigini dusunuyorum su anda. Cokca balik yiyorum ama onume geldiginde eti de yiyorum simdi... arada bir donem donem yine agirlikli cig beslenebilirim ama yuzde yuz buna geri donecegimi sanmiyorum. Sen ne durumdasin? ne dusunuyorsun?

beste dedi ki...

Selen selam grupta yazmistim aslinda FB'ta nanelerde bende bir bucuk ay denedim bir ayin hasta gecince bende biraktim zaten ilac dolayisiyla kisitli yesillikleri yiyemiyorum ben ona baglamistim ilginc seninde benzer durum yasaman. Ayenen bende kolay kolay grip vs olmam bir ayin tamami dis iltihabi, sinuzit ve griple gecti baslarim cig beslenmesine dedim bende saglikli olayim diye yapiyorum hep hastayim. low carbonhidrate flu diyorlarmis buna. glutensiz ve laktozsuz beslenme bana en iyi gelen aslinda kendimi cok haifi hissediyorum sindirim problem olmuyor. kirmizi et haftada bir, balik, tofu, etsiz gunlerimizde oluyor. Sanirim tum bu karmasada dengeli beslenme anahtar kelime bugday ve et agirlikli olmamali ama haftada bir iki gun bugday olabilir tercihen eski turler digerleri icin gerekli sindirim enzimleri yok vucudumuz tanimiyor yeni tipleri. Bizim yengemiz ucuncu derece omiriligine sicramis kanseri glutensiz ve laktozsuz beslenerek yendi. Dr. Seignalet yontemi o vitamin takviyesini mutlaka oneriyor mesela ancak surekli glutensiz beslenmeye calismakta bir efor ve kolay degil. tum bu deneyimler beslenme aliskanliklarimiz degistirdi seker cikti gibi ama guzel bir makaron veya pasta bulunca hayir demiyorum cunku tum bunlarin otesinde oruc gibi kisitlanma duygusu rahatsiz edici.

Berceste dedi ki...

Ben de son donemde cig vejeteryan beslenmeye gecenler arasinda tahammulsuz davranislar, asiri bir sinirlilik hali, yaptigi seyleri baskasinin sucu gibi gosterme hali, sabirsizlik gibi davranislar gozlemledim. Daha onceki tavirlarinda bu yonde hareketler az oranda varsa, cig vegan/vejeterjandan sonra 2-3 katina cikmis halde oldu ve bunu baskalarinin da gozlemlemis oldugunu farkettim!

Belki gecisi oran oran yapmak gerekiyor vucudu alistirmak icin, birden olmuyor hicbirsey. Kimisi de bunlari zaman icerisinde jenerasyon jenerasyon genlerdeki degisiklige bagliyor.

Neticede bilim adami degilim, ancak gozlem yapabilirim :)

Selen dedi ki...

Gluten ve laktoz bana da hic iyi gelmiyor. Zaten cocuklugumdan beri sut icemem. Bu cig beslenme doneminin en buyuk faydasi hayatima susam ve badem sutunun girmesi oldu sanirim. Hala sabahlari bunlarla smoothie yapmayi seviyorum. Ama aynen dedigin gibi, oruc mantigi bana kendimi daha kotu hissettiriyor. ben de makaron yiyorum arada, yada annem cocuklugumun tatlilarindan yaptiginda zevkle mideye indiriyorum. cig vegan donemi sayesinde gidalarin besin degerleri vs hakkinda cok sey ogrendim, bir suru yeni lezzet denedim. o acidan cok iyi oldu aslinda :) ama tamamen cig beslenmek bana gore degilmis, onu gormus oldum.

Berceste dedi ki...

Selencigim, cig beslenmeye iklim olarak en uygun yasayan sensin aslinda. Zaten dikkatle bakarsak, senin icinde bulundugun kusagin, iklimin dinen ya da bir baska sekilde tercih ettigi bir yontem. Soguk arttikca, yaga ve hayvansal gidaya da artis oldugu gibi, bitkiler azaliyor, dogal olarak, oranin yerel dogasi olarak yenebilecek bitki ortusu azaliyor. O yuzden en dogru, en yakin bu beslenme tarzini yasayip gozlemleyebilen kisi bence sensin ve sen bile boyle diyorsun :) Yorum yok :) Sevgiler...

beste dedi ki...

Mecburi anonim-Yorumunuz spama dusmus biraz once gordum ve yayinladim! siz bana bir email atarmisiniz lutfen :) sevgilerimle

beste dedi ki...

Selencim tum bu beslenme bicimlerinin avatajlari ve deavantajlari var kimi saglik icin kimi vicdani nedenlerle secimler yapiyor ancak bunlari rahatca eksi ve artilariyla konusabilmek lazim totaliter baskilara her zaman gicigim bu tarz gruplarda olan dogmalarada. Bizim tip beslenen insanlara Flexitariens deniyor vejetaryan tendansli ancak arada balik ve ete hayir demeyen. yuzde 99 Organik urun tercih eden veya kendi yetistiren eski tarim metotlarina (biodynamie ), fermentasyona onem veren, slow food benim felsefeme cok yakin gastronomi sanati etrafinda keyifle paylasma. Fransiz kadinlari yas ortalamasi japonlari bile sollamis durumda 87 ve herseyini kendi yapan saglikli 87'lerden bahsediyorum. yemek yapmak, yemek bir sanattir Fransa'da milli spor olarak yemek, sarap konusulur. Yiyecekleri gunluk yureyerek gidip yapmak ideali pazarlardan. baslangic hep cig bir sebzedir ana yemek pismistir.Toprak cok degerli Fransa'da koylu toplumu kokeni ve bunu muhafaza etmis topragi saygiyi yitirmemis insanlar. Tabiki burada da hem kulturde hem gastronomide Amerikan etkisi yozlasma baslamis durumda ama bunun farkina varmak bile olumlu cozumu bulmak adina. Aslinda karsi cikilan sistemlerin anasi Amerikan tarzi hayat ve tuketim bicimlerinde. Inekler mutluca otluyor bizim buralarda. Ineklere kotu davranmak suc hatta. GDO'ya tanidigim herkes karsi insanlik bir yol bulacak dogayala elele yasamak icin. Dun seyrettigim bri belgeselde New York'un karbon ayak izi Fransa'nin tamamnina esit! Herkes New Yorklular gibi tuketse bize 5 tane daha dunya lazim. Simdi yesil devrim gercelestirmeye calisiyorlar cunku buna mecburlar doga gelip tokatlarinbi yapistiriyor. neyse post gibi cevap oldu ozleden yazisalim istersen.

Berceste dedi ki...

Ben dinleyici olarak sikayetci degilim :) Gayet iyi gidiyor, son yorumdan bir post cikarsa da super olur :) Guzelce link verilebilecek bir kaynak olur.

Unknown dedi ki...

Yok yok özele kaçmayın da biz de faydalanalım... Sessiz dursam da ilgiyle okuyorum.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin