Kuzenime ev odevi verilmis baska bir ulkede yasayn bir yakininiz ulkemizde en cok neleri ozluyor diye bende oturdum yazdim.
Odev:
Ulkemizle ilgili nelerin ozlemini cekiyorum. Oncelikle pazarda alisveris etmeyi sebzeleri, meyveleri ucuza ve taptaze almayi ozluyorum. Bir suru sevdigim sebze burda yok carliston ve sivri biber, semizotu, asma yapragi, zeytin; beyaz peynir; simit gulmeyin mis gibi susamli sokak simidini cok ozluyorum. Yiyecekleri ozlerken onlari paylastigim arkadaslarimi, ailemi daha da ozluyorum. Arkadas yada ailemize yaptigimiz cat kapi ziyaretleri ona keza. Burda neredeyse bir ay oncesinden program yapip sevdiklerinle biraraya gelebiliyorsun. Ulkemizde oylemidir catkapi alt katta oturan komsuya kahve icmeye gidilir kimse de bunu yadirgamaz. Ozellikle dostlarimdan birine telefon edip bir saat icerisinde Beyoglu yada Nisantasi'nda bulusup bir kahve icmeyi, saatlerce sohbet etmeyi de cok ozluyorum. Burda zaten Istanbul'da oldugu gibi has dostlarim yok belki yillar icinde olur her ne kadar fransizcayi iyi konussam da ayni kulturden gelmis benzer egitimlerden gecmis benzer seylerden hoslanan ve ayni dili konusan insanlarin yakinligi farkli oluyor. Bazen leb demeden lebleyi anliyabiliyorsunuz.
Istanbul tekstil uretimi yapan ve bunu Avrupa'ya taninmis markalara ihrac eden bir kent oldugundan her turlu kaliteli giysiyi ucuza almayi da ozluyorum.
Tabiki icinde buyudugum her kosesinde ayri bir anim olan semtleri, mahalleleri, sokaklari ozluyorum. Keyfim kacik oldugu gunlerde bogaz kiyisinda yuruyup iyot kokusunu icime cekmeyi gunesin bana gulumsemesini ve bu kentte dogdugum icin sukretmeyi ozluyorum.
Uzerinden bir suru farkli medeniyetin gectigi ve bu medeniyetlerden izlerle; eserlerle dolu, uzun durusalari beklerken dolastigim Sultanahmet'i, bahcesinde ders calistigim arkeoloji muzesi ve Deli Ibrahim Pasa sarayini ozluyorum.
Sokalarinda kendimi kaybettigim Turkiye'ye ithal edilen her turlu degisik urunlerin bulundugu Tahtakale, baharat kokulariyla sarhos oldugum misir carsisi, buyulu kapalicarsi'yi ozluyorum.
Zamaninda calistigim icin yeterince goremedigim icin pisman oldugum eski toprak, neseli, komik lafini esirgemeyen anneannemi ve bayramlarda yada firsat buldugumuzda hep biraraya gelip eskiyi yadederek saatlerce guldugumuz teyzelerimi, kuzenlerimi ozluyorum.
Sokaklarinda her ne kadar cesitli kotuluklere maruz kalsalarda serbestce gezinen hayatimizin guzel bir parcasi kedi ve kopekleri ve onlari sevmeyi ozluyorum.
Beyoglu'nu, Tunel'i sinemalarini, kafelerini,dinamizmini, kitapcilarini, hengamesi ve kalabaligini ozluyorum. Istanbul Modern Muzesini gezmeyi sonra denize bakan kahvesinde oturup Eminonunu uzaktan seyretmeyi, ah en cokta vapura binip zamani durdurmayi, yenilenmeyi martilara ekmek atanlari seyretmeyi, ilik bahar gunesinin yuzume vurmasini bir kere daha beni ben yapan ve ruhumu besleyen bu sehre minnet duymayi ozluyorum.
14 yorum:
Tüm gurbet kuşlarının evlerine dönmesini nasip etsin Rabb'im inşaAllah.
Burdan bakınca orası güzel görünüyor ama yazdıkların yok mu işte onlarsız da yaşam keyifli olmuyor. Özlediğin herşeyi bir paketin içine doldurup sana göndermek istedim :(
Bu gurbet kusu donmek ister mi pek emin degil:) Nede olsa birde ozlemediklerim var! Istanbul'u uzaktan sevmek asklarin en guzeli yoksa birbirimize giriyoruz:)
Ozlemde guzel bir duygu degerini anlamaya yardimci oluyor imza polyanna:)
tüm gurbet kuşlarının kaçınılmaz özlemleri hepside aslında sonuçta sevdiklerini ve sevdigin şeyleri özlemek ama birde özlemediklerimiz kızdıklarımız belkide kaçtıklarımız var belkide özlem oldugu için güzel hasret oldugu için dokunuyor:)
Insan kucucuk, varken onemsiz gorunen seyleri ozluyor degil mi? Simit bunlarin basinda benim icin de. Hatta daha once kisa bir liste halinde yazmaya calismisim ozlediklerimi
http://hadievegidelim.blogspot.com/2009/02/listedekiler-ve-unuttuklarim.html
En cok da sehrimi ozluyorum; her konusmada gozlerim yasarir hala.
Evet ya fotograf yada Istanbul'u hatirlatan bir muzikte bogazim dugumleniyor kendimi zor tutuyorum aglamamak icin. Osmanli-Fransiz iliskileri konferansi sonunda balkan muzikleri caldilar nerdeyse hickira hickira agladim herkesin ortasinda:)
Ah, Beste, n’aptin? Okurken gozlerim sulandi bile… Bir kez ciktin mi kendi sinirlarinin disina, geri donusu yok artik. Surekli birseyleri, birilerini ozlemeye mahkumsun. Geri donsen, bu hayatini ozlersin, donmesen eskisinden birseyleri. En guzeli hicbirseye takilip kalmadan, her deneyimin, her sehrin, karsimiza cikan her kisinin hayatimiza kattigi zenginligin farkinda olarak, hepsine gereken degeri vererek yasamak sanirim.
Simit konusunda ise sana bir link gonderiyorum. Ben yorumlardan da faydalanarak denedim, gercegine cok yakin bir lezzet oldu. Bir daha yaptigimda pizza tasinda pisirmeyi dusunuyorum, tas firin tadina yaklasma umidiyle
http://www.evcini.com/2005/09/_m_i.html yorumlarda yaziyor sanirim ama normal susam kullanacaksan kavurmak sart.
:) Hayatimdan memnunum da boyle sorulunca dokuluyor tabi:)
Simit herkesin ortak hasreti anlaşılan :) özlediklerinin çoğuna aynen katılıyorum, en çok da kültürümüzün bonuslarını özlüyorum... samimiyet, yakınlık, sıcaklık gibi, Avrupalıların kişisel alan işgali gördükleri paylaşımları özlüyorum. ama hiç özlemediğim yanları da var ve geri dönüş tarihimiz yaklaştıkça içime fenalıklar gelmeye başladı ne yazık ki :((
Ozlemediklerimiz baska bir odev konusu artik, ozellikle gidip yeni donuldugunde sicagi sicagina daha bir iyi olur:)
Ah ozlemlerimiz hepimizin ozlemleri ortak sayilir...Hele simidi hepimiz ozluyoruz demek ki:)Ben de evde kendim yapip bu ozlemi gidermeye çalisiyorum buradaki Turk firininda satilan o acaip tadi olan simitlerden kesinlikle daha guzel oldugunu soylemeliyim!:) ve ipex 'e katiliyorum "samimiyet, yakınlık, sıcaklık..." iste bunlari çok ama çok ozluyorum! Sevgilerimle...
bu arada blogunuza izleyici gadget eklemeyi dusunmuyormusunuz?Sizi izlemek istedim de:)
jaensue hemen izleyici gadgeti eklenecektir tesekkurler izleyecegin icin
Bak bu iyi oldu;)Sevgilerimle...
Yorum Gönder