20.11.2009

Kimliklerimiz, Fransız vatandaşlığı ve vietnam böreği nem





İstanbul'da yaşarken vatandaşlık için başvurmayı çok önemsememiş, habire geciktirmiştim. Çalışmaktan vaktim olmadı, en son hamileyken doğumdan sonra 5. güne randevu almıştık konsolosluktan. Tabi ben Racida Dati eski adalet bakanı sezeryanla doğumdan 5 gün sonra bakanlar kurulu toplantısın katıldığından kadın kruluşları tarafından şiddetle eleştirildi olmadığımdan ne 5 günü ancak -bir haftalık bebek kontrolü için doktora gitmeyi- saymazsak 15 gün sonra acılarım azalınca, bacaklarımın şişi inince dışarı çıkabildim. Biz eşimle kek gibi doğum olacak hemde sezeryan hop eve geleceğiz hop herşey tıkır tıkır işleyecek zannediyorduk: napim etrafımda çocuğu olan yakın arakadaşım yoktu, kuzenlerin çocukları dana kadar olmuş benim bebek bakımına ilişkin hiç fikrim yokmuş oğlum doğunca anladım, annelikte öyle genlerimizde oln bir şey değil öğrenilen bir şeymiş: neyse konuyu dağıtmayalım.

Leonardo seremoniyi beklerken motoruyla sari ihlamur yapraklariyla bezeli sehri dolasti, annesi bir kahve ve yaninda gelen minik pastalari yedi. Guzel bir fransiz uygulamasi "café gourmand" kahve +4 minik tatli

 Fransa'da yaşamayı bir fransızla evlenmeyi hiç düşünmedim, anglofon olduğumdan ne yalan söyleyeyim ingiliz aklımdan geçmiştir:) Hayat kendi bildiğini okudu ve oğlum doğduktan sonra biraz da mecbur oldum kariyerimi, mesleğimi, dilimi, adımı, kimliğimi, dostlarımı, İstanbul'umu  bırakıp Fransa'ya taşınmaya. Zorlukları kestirebiliyordum ama daha önce Londra, San Diego ve Amman'da yaşamış biri olarak hemen uyum sağlarım diye düşündüm ki tam olarak öyle olmadı. Zorladı beni, belki yaşım itibariyla  ya yıllar içinde geliştirdiğim konformist yanım yüzünden yada Fransız şovenizmi nedeniyle, neyse toparlayalım. Göçmen, entegrasyon, dayanışmayı geliştirme ve ulusal kimlik bakanı Eric Besson'un  Fransız kimliği nedir tartışmasını başlattığı sırada ben Fransız vatandaşı oldum ki kendisi topa tutulmakta ve ırkçılıkla suçlanmaktadır su sıralarda. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım bir günlük uyum kursuna katıldım ki kadınların hakları olduğu, çok eşliliğin yasak olduğu gibi konular üzerinde duruldu ne ala. Kursu veren kadını pek şıkıştırdı Cezayir'liler savaş vs ile, hepsine tek tek cevap verdi kimseyi "ben devleti temsil ediyorum sizde vatandaş olmaya çalışıyorsunuz sesinizi kısın" diye bastırmadı. Bekleme süresi en az 1 yıl ama ben 8 ay sonunda vatandaş oldum. Vatandaş olmamızı kutlamak için Saint Lô valisi tarafından düzenlenen geceye katıldık, şampanya içtik, minik kanapeler ve pastacıklar yedik çok hoş ve şıktı.




 Çıplak kadın resimleri ve heykelleriyle süslü salona bakıp Melih Gökçek'i ve onun temsil ettiği zihniyeti     (bloglarda aciklanan dusuncelere bile dayanamayan) saygıyla andım! Türk kimliğim bir an umutsuzluğa kapıldı neyse geceye yoğunlaşalım. Valinin konuşması özetle; vatandaşlık göreviniz, düşünce özgürlüğüne, başkalarının haklarına saygı duymak, hukuka riayet etmek ve oy vermektir şeklindeydi. Fransa şöyle büyüktür böyle yücedir tarzı ucuz milliyetçilik konuşmaları yapılmadı isabet. Elbette marş çalındı ama sözsüz yeterince feci ifadeler içeren sözlerine iyiki yoktu. Salon birleşmiş milletler toplantılarını aratmıyordu afrika kıtalılar, uzakdoğulular, rus kökenliler ve bendeniz dünya vatandaşı kimliğim mutlu oldu:) Vali bir anlamda yeniden doğmuş gibi oluyorsunuz dedi.



Evet 39 yaşımda başka bir millet vatandaşı oldum, pek idrak edebildiğim yada özellikle sevinebildiğim bir durum değil zaten oy verme dışında her türlü sosyal hakka sahiptim. En çok sevindiğim vize derdinden kurtulmam oldu, hemen bir Londra seferi ayarlayacağım, birde oğlum ve eşimle aynı ülke vatandaşı olmak rahatlatıcı. Fransız kimliği üzerime oturmayan bir elbise, ben aksesuarlarını kullanmayı seviyorum; Düşünce özgürlüğü, rahatça fikirlerini anlatabilme savunabilme, başlarına saygı ve aynı saygının sana gösterilmesi, günlük hayatın kolaylığı (trafik keşmekeşi yok herkes sıraya giriyor itişip kakışma yok), sokakta cinsel taciz yok, kadın değerli ve kadınla erkek en azından günlük hayatta eşit (maaş farkları var o konuya şimdilik girmeyelim) sosyal haklar sağlık, eğitimin devletin derdi,( oğlanı hangi okula yazdırayim hangi aktiviteye yollayayım derdi yok hepsi yüzme öğreniyor spor yapıyor zaten) kişisel tutkum gastronomi; zengin tarih, edebiyat ve sanat aksesuarlarını alayım, gerisi olduğu gibi kalsın:) Yazdıkça yazacağım kısa kesip ve bir önceki postta Mimosa cafeye yapmayı planladığım nem vietnam böreği ile sizi başbaşa bıracağım. Buraya kadar sabırla bu uzun postu okuyan varsa bir bravoyu haketti!




Vietnam böreği Nem
50 gr pirinç şehriyesi isteğe bağli böreği kkıtır kıtır olmasına sağlıyor
100 gr karides kabuksuz
50 gr tavuk kıyması isteğe bağlı
50 gr lahana
100 gr rendelenmiş havuç
40 gr kuru mantar (ılık suda bekletilmiş)yada 100 gr ince kıyılmış taze mantar
100 gr soya filizi
1,5 çorba kaşığı rendelenmiş zencefil
1 diş ezilmiş sarımsak
1 sap taze soğan yada rendelenmiş kuru soğan
15 sap taze kişniş isteğe bağlı
Acı biber sosu
2 çorba kaşığı Nuoc-Nam balık sosu linkte satılıyor
2 çorba kaşığı istiridye sosu isteğe bağlı
12 pirinç yufkası yada normal yufka


1-Varsa pirinç şehriyelerini 5 dakika soğuk suda tutun yumuşayınca süzün bir kenara alın ve bir makasla 2 cm uzunluğunda gelişi güzel kesin.
2-Dilerseniz tavuk, karides, sogan, zencefil,sarımsak,mantarlar,lahana, havuç hepsini rondoda kıyın: veya rendelenmiş/ince kıyılmış halleriyle karıştırın. Balık sosu,i stiridye sosu, kişnişi ekleyip iyice karıştırın.
3-Pirinç yufkası kuru halde satılır bulabildiyseniz soğuk suda bekletin yumuşayınca bir havlu üstüne alın fazla suyu süzülsün.
4-Bir yufka pirinc veya normal alın, aynı irice sigara böreği sarar gibi içi ekleyin, yanına soya filizleri ve pirinç şehriyelerini koyun ve sarın.
5-Tüm sarma işlemi bitince kızgın yagda rengi değişip kıtır kıtır olana kadar kızartın.




Servis için kıvırcık salata yapraklarını doseyip üzerine börekleri koyun en üste taze nane yapraklarıni dizin. Geleneksel olarak bir salata yaprağı üzerine konan bir adet böreğin üzerine bir kaç taze nane yaprağı yerleştirilip aşağıda tarifini vereceim sosa batırarak yeniyor.


Sos için,
2 çorba  kaşığı su
2 çorba kaşığı balık sosu
yarım yeşil limon yada normal limon suyu
1 tatl kaşığı toz şeker
1 diş ezilmiş sarımsak

Tüm malzemeyi karıştırın ve bir kenarda biraz beklesin. Küçük bir kapta böreğin yanında servis edin.
Afiyet olsun.


20 yorum:

minimalist dedi ki...

sonuna kadar okudum benim ödülüm ne :)))


Öncelike hayırlı olsun. Peki kendini "yeniden doğmuş gibi hissettin mi?" merak ettim. Bir çok insanın Fransızlara antipati duyar en azından çevremde böyle. Ancak ben de (bir zamanlar bir tarafım Fransızlara çok yakın olduğundan) sempati vardır kendilerine. Kim nederse desin severim. Bu arada sen ve diğer herşey resimlerde çok hoş görünüyordu...

beste dedi ki...

Odulunuz uzerine dusunulecektir;) Yok hayir hissetmedim. fransizlarin sevilecek yonleride var sevilmeyecek yonleride:) fransiz ukalaligi zaman zaman sinir etsede esitlik, dayanisma, ozgurluk konusunda farklilar haklarini vermek lazim. Bir fransiz kendini kimseye mecbur hissetmez fikrini dan diye soyler. Birbirlerinin fikirlerini ayni gorusu paylasmasalar bile sonuna kadar dinleyebiliyorlar bunlar sevdiklerim. tesekkurler begenmene sevindim minimalist degil gerci her telden !

beste dedi ki...

minimalist-sik bir kartpostal hosuna giderse adresini bestepekoz@hotmail.com a bildirirmisin?

Narince dedi ki...

Ben de okudum sonuna kadar. Aksesuarlarını güle güle kullan komşum.

Yalnız ben seni fotoğraflarından yirmili yaşlarda sandıydım. Yaşını okuyunca şaşırdım bak.Yok valla hoşluk olsun diye söylemiyorum, kardeşim falan dedim sana vakt-ı zamanında. Hep böyle genç kal emi!

beste dedi ki...

Narince-sende odulu hakettin dilersen sana da kart yollayabilirim! Valla hos oldu bu iltifat:) benim hosuma gitmisti kardesim daha cok gonul bagi gibi algilamistim.

Açalya dedi ki...

Burdan da tebrik edeyim dedim. Vize derdinden kurtulmana çok sevindim. Ah o vize, bir yere gitçek olsak ailede kara benek gibiyim. Tammo'nun Amerikan vatandaşı olma gibi bir niyeti yok, Dante hem Amerikan hem Alman vatandaşı, ben Türk vatandaşı. Bana vize uygulayan bir ülkeye dertsiz gitmemek mümkün değil. O yüzden ben de Amerikan vatandaşlığına başvuracağım çare yok. Şimdi ailenin tek bir vatandaşlık altında toplanması için Tammo'yu Amerikan vatandaşlığına ikna etmek gerekiyor. Türkiye çifte vatandaşlığa kolay izin veriyor, ama Almanya bu konuda çok müşkülpesent hatta burdakilerin deyimiyle "anal". Benim Alman vatandaşlığı almam zorca, orda yaşamak, orda çalışmak, Almanca öğrenmek vs...hiç işim olmaz...Kolayından Amerikan vatandaşlığı varken...
Ay uzattım ağlama duvarı yaptım burayı :)
Yeniden dogmak deyimi de ne guzel oturmus. Ne varsa Avrupa`da var anacim :P

Zehra Gürgen dedi ki...

Bravoluk birşey yokki? gayet akıcı ve keyifli bir yazı :)
börek çok değişik özellikle yufkası.Normal yufka ile değil, klasik malzemeleri ile yapmayı tercih ederim ancak bulamayacağım için kendime uyarlayıp deneyeceğim
Ellerine sağlık canım..

Açalya dedi ki...

Bir de Fransiz vatandasligindan bahsediyorsun, sonunda vere vere Vietnam boregi tarifi veriyorsun! insan soyle ne bileyim bir croissant tarifi falan verir, cıh cıh cıh!

Mimosa Café dedi ki...

Beste'cim yazin son derece heyecan verici ve keyifliydi :) Ben de zevkle okudum ve ben de seni en fazla 34 sanmistim fotondan :)

Borek tarifine bayildim. Gercekten tam benlik :) Cok guzel isabet ettirdin arkadasim :) Tesekkur ediyorum. Kesin yapacagim. Pirinc yufkasi burada bulunmaz tahminen ama ona da bakacagim.

Fransiz vatandasligi bence muhtesem. Hayirli ugurlu olsun. Vize derdinden kurtulmak gibisi yok. Sirf bu vize sacmaligindan biktigim icin artik batiya hic gitmek istemiyorum, hep dogu hep dogu yapmak istiyorum. Ne guzel Tayland, Singapur, Malezya ve hatta Japonya gibi yerlere elimizi kolumuzu sallayarak girmek... Ben kendimi pek iyi hissediyorum bu durumda vallahi..:) Neyse senin de artik gerek dogu gerek bati tum yonlere ellerini kollarini sallaya sallaya gayet relax tavirlarla girecek oldugunu bilmek pek guzel :) Ozgur dunya vatandasliginin keyfini cikar.

beste dedi ki...

Acalya-ingilizlerde oyle zorluyorlar ingiltere'de 3 yil yasama sari var fransizlarda sadece fransizca anlayip konusabilmek araniyor. Fransa'dan gectigimiz senelerde greencard icin 1 kisi basvurmus. Tammo tepkisel mi yoksa mumkun olmadigi icin mi basvurmuyor? Orada uzun sure kalacaksaniz vatandaslik alman daha rahat olaacak bittabi. Bak sozkonusu almanca ogrenmek olsaydi bende vizeye kalirdim eminim:)Sagol:)

beste dedi ki...

Zehra- belki bulunuyordur bayagi malzeme getirmeye basladilar Istanbul'a ama ben normal yufka ile Istanbul'da yapardim gayet guzel oluyor. Denersen haber ver sevecekmisin merak ederim!

Acalya-Fransa'da en sevilen ve yaygin borek "nem" gene bir baglantisi var yani:)

Mimosa- Iltifata tesekkurler! Zaten bir sure 39 da takilmayi planliyorum. Boregi umarim seversin denersen sonucu bildir merak ederim. Isik dogudan gelir bati hep ayni bati standart hareket icin doguya gitmek lazim:) Vizeden herkesin kurtulmasi dilegiyle:)

Meyvelitepe dedi ki...

Hayırlı uğurlu olsun, dünya vatandaşı olanlar için bu işlemler bürokrasiden öte bir şey değil sanırım. Ama bence vize derdinden kurtulmak en büyük ödül, mini kanape ve pastalar da cabası olmuş:)

Sevgilerimle

Jale

Açalya dedi ki...

yok cok da tepkisel degil, green kartimiz var, tepkisel olsaydi o olmazdi...burda calistigimiz icin green kart da elzem yani vatandasliktan once. Tammo tepkisinden degil, umursamadigindan...green kartin sagladigi olanaklar vatandasligin olanaklariyla ayni, sedece oy veremiyorum, o da umrumda degil diyor...hicbir ulkeye gierken vize problemi olmuyor (kaldi ki Amerikan vatandasligi artik bircok ulkede cok da itibarli birsey degil, adi var sadece iste) sadece benim vize problemim oluyor, vatandaslik benim icin elzem oldu...

Yelish dedi ki...

Hayirli olsun vatandasligin.

pastalarda , resim ve heykellerde harika !

Gece bloguna bakmamaya soz vermistim kendime ama ...unutmusum
Allahtan apple pie var evde,yoksa recel yerdim kasikla :)

beste dedi ki...

Meyvelitepe-Tesekkurler Jale hanim, bu arada size yemek pisirmistim bir onceki postta gordunuz mu? Sevgiler...

Acalya-Fransua oldurseler amerikan vatandasi olmaz da ondan! Malumunuz amerikan-fransiz cekismesi iki farkli hayata bakis!

Yeliz- Evet ya bu tatli isi cok fena! benimde acilen vazgecmem lazim, zaten karar aldim tatli tarifi vermeyecegim hem kendim hem de sizin icin:) Tesekkurler selamlar

Ozlemaki dedi ki...

Mmmm, kanepelere bayıldım :)
Hayırlısı olsun Beste'cim.

Selen dedi ki...

Hayirli olsun Beste! oh, ne guzel daha az basagrisi, daha az dert seyahat ederken bundan sonra.

O boregi de cok severim buarada. Ama benim, o pirinc yufkalarini gullaca dondurme projem var en kisa zamanda. Bakalim olacak mi? :)

Nily dedi ki...

ben okumadim sonuna kadar! nolcak! ? saka saka... canim borek cekti ama benim diyeti mahveder gibi... :)

Adsız dedi ki...

Tebrikler. :o) Birden bire bir ulkeye gitmeye karar vermek, tapusuna, banka kayitlarina kadar paran oldugunu ispatlamak zorunda birakilmamak cok tatli geliyor insana.

www.elifsavas.com/blog

beste dedi ki...

Ozlemaki-tesekkurler kanapeler hop hop agizda eriyor:)

Seln-sagol canim. Pirinc yufkalarindan gullac iyi fikir belki biraz kalin kalabilir ama tadi cok guzel olur gibi geliyor. Endonezya mutfagida deryadir paylassana biraz bizle:)

Elifsavas-Merhaba, evet kesinlikle ozgurluk duygusu ki tum dunya vatandaslari icin olmasi gereken bu.

Decaf latte-Merhaba, simdi sana ceza olarak tum blogu bastan sona okumaodevi veriyorum! soracagim bak:) Boregin feci yonu cok kalorili olmasi ustelik guzel oldugu icin bir iki kesmiyor:(

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin