29.05.2012

Virandeville Kollektif ekmek yapimi

Gelincikler acti
Alcakgonullu komsum meger Virandeville topraklarinin yarisina sahipmis! Bana hediye edilen minik bostandan sonra, bu hafta sonu kollektif ekmek yapma gunune davet edildik. Ev alma komsu al hatta oyle bir komsu olsun ki gonlunden geceleri birer birer gerceklestirsin mumkunse. 

kapagi acinca tavugu kacirdik 

 92 yasindaki anne babasinin yasadigi ciftlige gittik, komsum cocukken ekmek ciftlikte yapilirmis. Artik ekmegi firindan temin ediyorlar ancak bir sivil toplum kurulusu kurmuslar 2000 yilindan beri her sene iki veya uc defa kollektif ekmek yapma gunu duzenliyorlar. Fransa'da ekmek firindan alinir. Ekmekler mayalidir, bir gunden fazla dayanmaz. Ici kabarcik dolu, maya kokulu sert kabuklu gercek ekmekler. Turkiye'de gercek mayadan ekmek yapma girisimleri ve bunu duzenleyenler var bakiniz fikir sahibi damaklar.





ates hazir firin isiniyor

50 senelik bir firin

ekmek yogrulan tekne


Ekmek sabah 11 civari yapilmaya baslandi, yoguruldu uykuya yatirildi. Aksamustu 5 civari tekrar bulusuldu ekmeklere sekil verildi.

erkekler is basinda

Leonardo'nun kollari uzanamadi belki seneye!

sihirli an mahmur ekmek somunlari


icindeki kozler ve zemin temizleniyor; icine un serpip, unun renginin degismesine gore firin isinin ayarini anliyor Gui.


Ekmegin ustun jiletle kesildi ve su ile islatildi


bazi sansli ekmekler sepetlerinde uykuya dalmisti, sepetin icin pamuk kumasla kapli, isiyi tutup mayalanma surecine katkida bulunuyor

sarabimiz sogurken

mutlu son sicacik pismis ekmekler


kalp seklinde degil mi?
 Guzelce pisirildi, firindan cikanlarin bir kismi hemen orada yenildi ve aksama ziyafet duzenlendi.





 

Bir parca alana kadar gitmem basinda beklerim!



Alsas yoresine ozgu Flammenkuche; beyaz sogan, jambon kareleri, creme fraiche/ yogun krema, emmental peynirli bir nevi pizza

Aktivist ana babalarin aktivist cocuklari Nukleeri durdurun yazili tisort giyer tabi! Diger kardesi Isvicre'de kendi kendine yeten bir ciftlikte egitim goruyor..

Patatesli tavuk ve bectavugu (pintade)

Leonardo entomologu bizzat karsiladi elinde kitabi ve sorulariyla:)
Kimler mi katildi ben davet etsem ancak boyle bir liste duzenlerdim. Leonardo ve benim icin en cok heyecan yaratan bir entomolog'un(bocek bilimci) katilimi oldu. Boceklerle cok ilgili olan Leonardo, onu yolda elinde kitabi ve sorulariyla karsiladi. Bir botanistin katilimi taclandirdi. Fransa'da toprak ve havaya sizan radyasyon oranini duzenli olcselerde bu isi yapan bir bagimsiz sivil toplum kurulusu var. Devlet kuruluslarina guvenilmez iken bu bagimsiz denetim kuruluslarinin raporlari baz alinir her zaman. Gelenlerin nerdeyse hepsi bu kurulusun uyesiydi gokte ararken yerde buldugum insanlar. Ekmeklerimizi bolusurken, keyifle fikirlerimizi de bolustuk. Komsuma durup durup opucuk verdim mutluluktan. Benim bitkilere olan ilgim ve bilgim cok ilginc geldi hepsine, sehirli oldugumdan mutevellit. Ayi sarimsagi ile cok sukse yaptim. Meger nerdeyse hepsinin bahcesinde var olan ayi sarimsaginin yendigini bilmiyorlarmis. Patatesler icin ayi sarimsakli tereyag getirmistim, sicak ekmegin icinde eriyince nasil bir lezzete dondugunu anlatamam. Havalar da guzel daha ne olsun cennettemiyim ne?  

21.05.2012

Yagmurda Vauville kasabasinda piknik, kayin yaprakli likor,caglali kisir, caglali pesto, samfistikli kayisili kuzu but, mutluluk ve okuyucuyla sohbet


Bu sene ilkbahar yok buralarda sizde nasil bilmem? Bir zamanlar yagmur yaginca evden cikmayan buyusehir insanlarindandim! simdi ise yagmur esliginde piknik, yuruyus, bahce isleri keyfimizi kacirmadan itinayla yapilir. Okul tatil olunca persembe gunu piknik yapmak icin Vauville botanik bahcesine yola cikip yagmur yaginca sadece kasabayi biraz gezip, piknigi deniz kenarinda arabada yapmak zorunda kaldik. Hayir keyif kacirmak yok oradan Titanik sergisine gittik o baska postta. Vauville botanik bahcesini ucuncu ziyaretimizdi ama kasabayi hic gezmemistik. Evlerinin onunden kucuk dere akan cok sevimli tas evlerden bir kasaba cikti karsimiza.  Leonardo icin oyun alani cok iki ayakli bir sukusu olarak atlama, ziplama, tirmanma, annesi fotograf cekme cicekleri inceleme faaliyetlerini yerine getirdi.


kedi otu



butuk cicekli clematit

dam koruklari icin sahane bir duzenleme

evlere minik koprulerden gecip girilebiliyor

solda mor salkim arkada clematit'ler sagda incir agaci sahane ucleme


duvar araligi sebboylari

duvar araliklarinda minnacik toprakla yetisen can cicekleri





euphorbia bitkisi

euphorbia characias wulfenii



Yemek pisirme faaliyetlerine devam. Iki ay once yaptigim turunc sarabimi suzdum bir ay daha uyuyacaklar simdi. Bu aralar dogada taze kayin yapraklarini farketmemeniz mumkun degil. Acik ve parlak yesil tonlariyla diger agaclar arasinda size gulusuyorlar. Kayin yapraklarini salatalarda kullanabilirsiniz. Bir de likorunu yapabilirsiniz. Bir koca torba kayin yapragini 10 gun votka yada cin icinde beklettikten sonra sekerle bir surup yapin ekleyin. 6 ay daha beklesin kisa hos kayin yapragi parfumlu iceceginiz hazir.

kayin yapragindan likor

Bu aralar cok hasta oldum bildiginiz gibi, bos duramayan bir insan olarak 20 sene sonra tig isi ile para cantasi yaptim, gururla sunarim:)


Haftasonu blog dostlarimdan Zeynep, melek kizlari ve esiyle ziyaretimize geldi. Ne kadar mutlu olduk anlatamam. Lara ile Leonardo birbirlerine kartpostal yolluyorlardi boylece kaynasma firsati buldular. Gecen sene Istanbul'a gittigimide tesaduf eseri Zeynep ile havaalaninda karsilasmistik ama ucaga yetisecegimiz icin sohbet etme firsatimiz olmamisti. Bu sefer tadini cikardik, onlara yemek pisirebilme firsati bulabildim. Bu guzel pazar gunu için çok tesekkurler yeniden.


sagdaki Sokrates heykeli

Istanbul'a gittigimde çok fazla yemek yapmadim. sadece sevdigim dostlarim için mevsimin gelmisken çagla ile kisir yaptim ve rokali pesto sosa çaglada koydum. Cagla'nin eksisi ozellikle bir gun beklemis kisirda lezzet patlamasi yapti. Rokanin acisiyla çaglanin eksisi birbirine cok yakisti tavsiye ederim.

Bu hafta sonu Mousette yengeclerinin son gunleriydi. Boylece Zeynep'lere tattirabilme imkani bulabildim. Buraya ozgu bu yengecleri kisa bir donem yiyebilme imkanimiz var, ozelligi kabuklarinin yumusakligi ve kolayca yenmesi tadi çok lezzetli. Diger zamanlarda daha buyuklerini ceviz kiracagi ile yiyebilmek mumkun. Yengec bu bolgenin ana besinlerinden yuzlerce yildir insanlar yiyor.

Autrement Gourmand menusunde samfistikli, kayisili kuzu but vardi. Sam fistiklari ete bir bicak yardimiyla gomulur.Uzerine tereyagi ile sivanir ve bberiye dallari sIkIstirilir. 180 derecelik firinda 50/70 dk arasi pisirilir etin buyuklugune bagli olarak. Son 20 dk 100 gr tereyagi ile 2 yemek kasigi bal karistirilir ve firindan cikardiginiz butun ustune yayilir. Suda beklemis kayisilar kenarina dizilir. Tuz ve kararbiber serpilir. Bir 15 dk daha pisirilir. Tekrar firindan cikarip ustu firin kagidiyla kaplanir 5 dk daha pisirilir. Firin kapatilip kapagi aralik birakilarak servis zamanina kadar icinde dinlendirilir.

evden ciktiktan sonra ana yola cikana kadar karsimiza atlar, tavsanlar, tilkiler cikiyor:)
Bir okuyucum bloga devam edip etmemeyi sorguladigim su gunlerde bana bir email yazmis. "Hayatima mutluluk kattiginiz icin tesekkur ederim." Ben olumsuz yorumlardan etkileniyorum. Bu blogun verdigi mesajlar oyle bir derdi olmamasina ragmen sade, dogayla icice, insani ustun goren degil bir butunluk icinde degerlendiren yemek konusunda biraz oburca. Aslinda sohbet edip araya iki tarif sikistiran keyif aldigim seyleri paylasmam uzerine kurulu. Fotograflarda ki isik fazlaligi bakmayi bilmeyen gozler icin sasaaya yol aciyor tahminim. Fotograflara baktiginizda, yazilardan, benim hayata bakisimi anlayabilirsiniz onlari illaki adlandirmam gerekmiyor. Adlandirmayinca bir kisim entellektuel kadinlarin algilama problemi yasadigini hayretle gordum.  Evet ekologistim, dogaya, hayvanlara saygiliyim ve insani diger varliklardan ustun gormuyorum. Yemek yemeye, pisirmeye, bitkilere cok merakliyim ve hep boyleydim. Slow food hareketini kendime yakin buluyorum. Geleneksel degerlere, yemeklere sahip cikilmasi, bilginin transferi, korunmasi, yazilmasi ve gelecek nesillere aktarilmasina onem veriyorum. Turkce bilgi azligi malum kendimce bu aciga katkida bulunuyorum.  Hayatiniza mutluluk katmak icin yaziyorum sirf bu bile beni çok mutlu ediyor. Mutlu oldugunuz surece ben buradayim sevgili okur/arkadaslar...

16.05.2012

Datli Maya ve Istanbul'un yaratici kadin sefleri I

Datli mayanin sevimli vitrini? Lenardo'nun eli,  DM ekibinden Maria.

 Hersey ozenli ve yerel, bizden comlekler, ciniler, mozaikler, Anadolu'nun cesitli yerlerinden gelmis lezzetler.
saglikli kurabiyeler

Guvecte pismis ispanak koku salatasi

Tarcin ve karanfille yapilmis surupta, hafif karamelize findikli sekerparelerin dansi! simdiye kadar yedigim en iyi sekerpare, sirf onun icin geri donerim Istanbul'a...

 100 yillik tarihi bir firin,  Abrakadabra'dan tanidigimiz Istanbul'un yaratici kadin seflerden Dilara Erbay sayesinde yasanilan canli bir mekana, sicacik lezzetlerin yaratildigi son derece sevimli ve gercek bir firin/ restorana donusmus. Dilara Erbay Fransiz sokaginda Abracadabra'yi isleterek bizi sade, organik, yerel ve son derece lezzetli mutfagiyla tanistirdi. Sonra Arnavutkoy'de eski Garga'nin yerinde maceralarina devam etti, bizde pesinden tabi. Arada evlendi bir oglu oldu. Ardindan Cezayir restoranin sefi olarak harika lezzetler hazirladi, yemeklerin yaraticiligi, kullandigi malzemelerin harmani, dogu, bati mutfak karisimlarinin carpiciligi kadar, sahsen bayildigim yemek isimleri de degisik ve ilgi cekiciydi.  Bu donem Istanbul'da yasadigimdan bu donusumlere sahit olabildim. Sonra Fransa'ya tasindim ta ki bir gun Datli Maya'nin acildigini duyup tekrar heyecanlanana kadar kendisinden haber alamadim.  Datli maya'y uzaktan takibim, Istanbul seyahatinde kosa kosa oglum, annem ve can dostumla restorani ziyaretimle vuslata erdi. Yiyecekler daha en bastan ozenle secilmis; su degirmeninde uretilen bugday unu, Kaz Daglarindan gelen zeytinyagi, bolgesel otlar ve yoresel tariflerin Dilara Erbay'in yorumuyla yeniden tanitilmasi, kazandirilmasi, surdurulebilir yasam'a , dogaya saygi cercevesinde abartidan uzak, sahici ve otantik bir mekan burasi. Pideler, lahmacunlar, guvecler, tatlilar tarihi odun firininda pisiyor. Daha fazla ayrinti ve menu icin websitelerine tiklayin ve bir sabah atlayip kahvaltiya gidin, oglen ugrayin yada aksama kendinize ziyafet cekin. Olmadi siparis verin gecerken alin evinizde kendinizi ve sevdiklerinizi mutlu edin. Sahsen ben bir sonraki adimda kendi ciftliginden, bostanindan urettigi urunleri yiyebilecegimiz bir restoran bekliyorum. Istanbul'un ozel, yaratici, ekolojist, dogaya ve yiyecege saygili, sevgili kadin seflerinden  biri Dilara Erbay. Ne mutlu bize...

 Bu karede cocuklugunuzdan kokular, sicaklik yok mu biraz?  Evlerde firinin olmadigi zamanlarda; mahalle firinina yollanan tepsilerin kokulari, eve gelen kadar yasanan sabirsizlik ve tum ailenin sofraya oturup dumani tuten yemekleri paylasmasini hatirladiniz mi benim gibi? Ahmet Hamdi Tanpinar koca gobegiyle her an iceri girecekmis gibi hissettiniz mi! Baska bir zamanda, sebzelerin daha bozulmadigi, kucuk bostanlarda yetistigi, gercek tadiyla soframiza geldigi, masumiyet cagimizdan kalma bir an degil mi bu karenin icine hapsolan?

Bana ratatouillle cizgi filminin mutfagini hatirlatti :)





salatanin lezzeti

Her bir lahmacun farkli bir yoreye aitti incecik hamur ideal icler of tadi damagimda kaldi:)

Gul'cum  gitmis, begenmis  fotograflarini cekmis buyurun burada 

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin