19.04.2011

Pina Bausch

"dance, dance otherwise we are lost." Pina Bausch

Fransa'ya geldigimden beri ilk defa bir kiz arkadasimla aksam sinemaya gittik. Ikimizde ayni filme gitmek istedik Wim Wenders'in arkadasi modern dansci ve koreagraf Pina Bausch icin yaptigi yari belgesel film. Film uc boyutluydu. Filmde tiyatro perdesi acilirken sanki yuzume degdi. Cizgifilm harici ilke defa bir filmi 3D seyretim harikaydi. Ne kadar guzel oldugunu anlatamam nefesimizi tutarak izledik.  Pina Bausch buyuk dunya sehirlerinden etkilenerek koreagrafiler tasarlamis Istanbul icin yaptiginin adi Nefes. Film beni bir cok acidan cok etkiledi. Ilk cumlelerinden biri Pina'nin ki aslinda filmde cok fazla konusma yok 15 cumleyi gecmez herhalde. "Dansi her zaman yorumlayamazsiniz. Kelimeler ve cumleleri yorumlarsiniz dedi." Ayni dili konustugumuz insanlarla bile anlatmaya calistigimizi karsimizdakinin tam olarak anladigindan ne kadar emin olabiliriz? Olamayiz ortak tarih, kisisel tarih bir suru kavram ucusur durur arada artik ne anlarsak kardayiz. Pina'ya donersek danscilari alman, fransiz, italyan, ispanyol, rus, cinli,  ingiliz, brezilyali filmde danslarini ettikten sonra kendi dillerinde Pina ile ilgili bir cumle bazen bir kelime soyleyip  bazen sadece bakiyorlar. Bu kadar farkli dilin ve iletisimin ortak tek noktasi dans. Bu cok dillilik ve iletisim cok carpici.  Pina'nin dansi kayar gibi danscilarida oyle. Muhtesem bir butunluk kimi zaman komik kimi zaman huzunlu kadin ve erkek hep bir arada ve siddet var. Klasik baledeki aci dolu antremanlar, nispeten erken yasta emekliye ayrilan danscilar, yas siniri, boy farki ayrimi yok Pina'nin dansinda. Farkli tip ve milletten dansci vardi. Bir ara birinin Turk olduguna bile inaniyorduk nerdeyse Almanya'da 2 milyon Turk oldugunu dusununce umut iste. Dans edilen mekanlar orman, kavsaklar, yollarin arasindaki bitki tarhlari ve basasagi gibi giden tramway idi. Pina dogayi koreagrafilerinde kullanmayi seviyor toprak, yagmur, su, orman ve dans eden bedenler. Cok ilginc ve heyecan vericiydi. Istanbul festivaline geldiginde bilet alip sonra gidememis bu efsanevi dansciyi kacirmistim cok yazik olmus. Yonetmen Wim Wenders'in da hakkini verelim cok guzel belgesel film yapmis. Milyon dolarlik otel filminin yonetmenidir ayrica cok sevdigim ilk cumlesi soyledir filmin genc adam otelin catisindan asagi atladiktan sonra soyle der " after I jumped it occurred to me, life is perfect, life is the best. It's full of magic, beauty, opportunity and surprises, lots of surprises"...

http://www.pina-film.de/en/
film icin burayi  tiklayiniz.

Ben 26 yasimda ilk defa Amerika'da San Diego'da gittigim bir salsa klubunde ilk dansimi yaptim. Mecbur kaldim cunku benim disimda herkes dans ediyordu. Harika bir duyguydu bir daha da hicbir dans etme firsatini kacirmadim. Dikkat ettiniz mi Turkiye'de insanlar eglence yerlerinde dans etmez. Normandiya'da rock ve yerel dans karisimi bir hizli cift dans sekli var. Burada partiler yemek sonrasi dansla devam eder kulturel bir rituel. Turkiye'den beni ziyarete gelen arkadasim partide oturan tek kisi olarak kalinca oda mecburen kalkti ve 20 senedir dans etmemistim dedi. Sanirim yeni nesil kendini vucuduyla ifade etme konusunda daha rahat ve dans etmekten cekinmiyor. Benim donem Turkiye entellektuellerinin varolussal sorunu dans edememe. Pina'yi seyrederken ruhunuz dans edecek ama soz mutlaka seyredin. Tesekkurler G.

12 yorum:

yuzey dedi ki...

Burda da 2 haftalik ozel gosterim olacak, mutlaka gidilecek bestecim, ayrica cokk haklisin, dans etmek hafiflik olarak algilaniyor canim Turkiyemde.

Gulcin dedi ki...

Nasil heyecanla bekliytorum ben bu filmi simdi yaziyi okuyunca heyecanim bir kat daha artti. 6 yasinda basladim ben dans etmeye sonra 24 yasima kadar hayatimin tam ortasindaysi dans. Is guc derken malesef eskisi kadar olamadi dans hayatimda. Ama dunyada insani en iyi hissettiren seylerden biri bence dans. Arada bir ayziyorum ya ah anlatabilsem keske nasil guzel bir his ama arada sozler yetmiyor hakikaten :)

Hadi buraya da gelsin artik film :)
Cok tesekkurler Beste!

Dudu dedi ki...

Cok dokundu bana bu yazi. Daha gecen hafta ben de filmi kesfettim, acaba Amsterdam'da ne zaman izleyebilirim diye baktim (Temmuz'da). Sonra Istanbul'da festivalde izledigim gunu ve duygularimi hatirladim, Hable con Ella'daki goruntuler... Gosterinin turne programlarina baktim ama maalesef denk gelebilecegim hic bir firsat yok :( Cok seviyorum ben bu kadini, ne yazik erkenden gocup gitmis olmasi.
Dans dedin mi de benim de icimde kalmis cok sey vardir. 5 sene bale yapip sonra genclik asiligiyle birakmistim :) Ben ne zaman muzik duysam atarim kendimi ortaya, benim bey cok guluyor halime ama elimde degil :) Hic olmazsa evde, bangir bangir muzikle dans ederim ki bence onlar en guzel performanslarim :)))
Sabah sabah cok iyi geldi bana bu yazin Beste :)

beste dedi ki...

Yuzey-ben bazen pek canim Turkiye'm diyemiyorum! Agir agbi sendromu diye birsey var yahu, ne agir sosyal yukler/kodlar var Turkiye'de degil mi?

Gulcin ve Dudu- yas ortalamaniz belli oldu! yeni nesil iste boyle dans eder:) Yasasin genclik ve dinamism...

pelinpembesi dedi ki...

sevgili beste, pina muhteşemdir, belgeseli de kesin böyle.bizde bunu bekleyeceğiz artık..

Nihan dedi ki...

Turkiye entellektuellerinin varolussal sorunu,

değil mi Besteciğim,bir dönem , bizler, böyle biliriz. güzel tespitler...

kekvekahve dedi ki...

dansla ilgili söylediklerine 100 de bin katılıyorum. yıllarca dans etme isteğini bastırmış, 27 yaşında tango kurslarını ve tango gecelerini takip etmiş biri olarak.

Narince dedi ki...

Yarışmadan son haftada elendim Beste, sağolasın. Verilen konuya uygun yaptığım halde, uymayan ama daha çok reyting alan, eski bloglar finale kaldı, bu da bana ders oldu. Cürinin kararı:))

Ozlemaki dedi ki...

keske tek basima oldugum gibi, baskalarinin yaninda da dans edebilsem ama utaniyorum iste! :) Bu arada iyi paskalyalar Bestem.

Meral Erdoğan dedi ki...

bestecigim, ben de cok kisa bir zaman once mardin seyahatinde katildigim bir kina gecesinde kaybettim ve hic tanimadigim bir suru insanla dans ettim. hic pisman degilim :))

Selen dedi ki...

aa niye yahu? biz Turkler dansetmek icin hicbir firsati kacirmayiz bence. Turkiye'deki eglence yerlerine cok uzun zamandir gitmiyorum ama gittigim zamanlarda dans edilirdi. Yada biz dans ederdik en azindan, cok da eglenirdik. Bacaklarim agrirdi dans etmekten, cok iyi hatirliyorum.
Dans mutluluk asisidir, hele de beraberinde avaz avaz sarki soyluyorsan daha iyisi yoktur. Cok etkili bir meditasyon ayrica.
Cocuklarla dansetmek en keyiflisi, girebilecegin en komik hallere girip bedenini rahat biraktin mi, gulmekten karnina agrilar girebiliyor miniklerle dansederken :) herkese tavsiye ederim.

minimalist dedi ki...

hatta biz de kendinden geçip dans edene de tuhaf, çatlak, garip şeklinde bakılır. Çünkü biz de dans, gelişi güzel sallanma suretiyle çevreyi kesmekten ibarettir :)) çok hoş bir yazı; filmi ben de merak etttim.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin