Uzun zamandir pazarlara gidiyorum. Kendi yetistirdiklerim yetmiyor ayrica pazarda sosylalesmeyi severim ben. Bu blogda defalarca yazdim, gosterdim pazarlarimi. Bazilari icin bilindik sloganlarla partizanlik yapmadiginiz zaman mesaj anlasilamiyor kare kafalara mesajlar direk ve ezberden verilmeli elestirisni almisimdir zamanida! hicte degil Turk halkinin yarisi 30 yasin altinda ve bu ezber replikleri hic duymadilar. Istanbul'da pazar gunleri kurulan Kasimpasa'daki Inebolu pazari ve Kurtulus'taki ekolojik pazar en sevdiklerimdendir. Sizin en sevdiginiz hangisi?
Tazecik meyve sebzeleri secerek, koklayarak almak, eglenmek, semtinde oturanlarla karsilasmak sosyal bulusma mekani olarak pazarlariniza sahip cikin. Is arasi ogle yemeginde veya isten sonra gunun yorgunlugunu alir. Cocuklar icin direk egitim ve eglence yeri; sebze, meyvelerini kendileri secsin o sectigi meyveyi kendi soysun sonra da afiyetle mideye indirsin. Ekolojik uretim baskisi yapin, urunlerin nerden geldigini sorun, direk minik bostanlardan gelenleri tercih edin. Kisacasi agziniza attiginiz lokmaya sahip cikin.
11 yorum:
bu konuda kasabada yaşayan biri olarak şanslıyım beste..hatta bugün bizim buranın pazarı. yakınımızda büyük bir market olmasına rağmen her cuma mutlaka pazara çıkar, haftalık alışverişimi yaparım. hem de pazar arabamla :)
Pazara gidelim :) mutlaka.
Pazarda dolaşmayı ben de çok severim.4.leventte salı günü kurulan bir pazar var onu da tavsiye ederim :)
pazarları bende severim ama yeni taşındıgımız evin yakınında ne yazık ki hiç pazar kurulmuyor:( manav manav dolaşıyorum..
perşembeleri Küçükyalı'da kurulan pazar çok güzeldir özellikle köylü pazarında yabani kuşkonmazdan ravente kadar değişik otlara rastlayabilirsiniz.
Bestecim, İstanbul'da yaşayanlar için cevher gibi bir çizelge olmuş.
Yolum düştüğünde uğrarım diye kendime bile not aldım.
Pazarlar benim için de renkli, sosyal, bilgilerin paylaşıldığı bir yer ve en sevdiğim zamanı sabahın erken saatleridir. Bayılırım köylülerin gelip de çıkınlarını açışlarını, sepetlerini boşaltmalarını ve kendimin de ne çıkacak diye beklemesini
Adana'da nerdeyse gezmediğim pazar yeri kalmadı gibi birşey ama Ege pazarlarının yerini hiçbir yer tutamaz gibi geliyor.
Son birşey pazarı ben nenemle sevdim, sabah erkenden kalkar önce peynir- tereyağı, yumurta alır çünkü onların satıcıları bellidir ve belli saatten sonra bulamazsın, gelir onları bıarakır ki, o saatte uyanmışımdır elimden tutar bu defada sebze ve meyve için gidilir. Sonunda kasaba yada balıkçıya uğranıp bir hamal eşliğinde eve dönünür.
Bereketli bahçeler ve güzel alış- verişler dilerim.
Merhabalar,
Bloğunuzu çok beğendim ve izlemeye aldım. Bana da bekliyorum. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm…..:))
Bende ne çok üzüldüm
Bunca yıl gezdiğim pazarları resmetmediğim içn :((
Ama söz ! En azından boğazda gezindikçe oranın pazarlarını resmedeceğim:)))
Sizi bulduğuma ne çok sevindim! Hemen takibe aldım tabi :) Sahildeki ev blogunun reyhanlı şerbet tarifinden buralara kadar geldim. Blogunuz gerçekten çok güzel!
benim için Kadıköy'de büyüyen biri olarak yıllardır bildiğim en büyük pazar kısa adıyla Salpa yani Salı Pazarıydı.
Ancak taşındıktan sonra eski havasını kaybetti çünkü şehir merkezindeki ulaşılabilirliğini kaybetti.Zaten trafik büyük bir çile olduğundan işten çıkan ya da evi yakın olup eskisine yürüyerek pekçok yerden kolaylıkla ulaşan müdavimlerini uğramaz oldular!
şimdilerde özgürlük parkı içindeki organik pazara gidiyoruz :)
şimdiye kadar neden bu blogu farketmemişim bilmiyorum ancak resimlerin herbiri birbirinden güzel!
daha sık ziyaret edebilmek ümidiyle
sevgiler
Mahallemdeki Koşuyolu Pazarına gidiyorum ben. Manav kadar pahalı ama aldıklarım çıtır çıtır oluyor. Yalova çok güzeldi, haftanın üç günü pazar vardı merkezde. Tam köylü pazarı olurdu. İzmir'de de Bospa yani Bostanlı Pazarı'nı severdim. Harika kıyafetler ve nefis otlar bir arada daha ne olsun :-)
Yorum Gönder