3.12.2009

Kış meyveleri ile hazırlanmış tart ve goji yemişli brioche (brioş okunur)



karanfilli portakallarim



Yilbasi simgelerinden turkcesiyle coban puskulu fransizcasiyla houx ingilizcesiyle holly. Yildiz parkina giderseniz romanlerin toplayip demet haline getirdigini gorebilirsiniz:)

Sabah sabah sinirim bozuldu yine, ütü yapmak için birini arayan arkadaşıma tanıdığım bir Türk kadını tavsiye ederek Gül'u aradım Saati 12 euro üstelik eve getirip iş bitince alacak, mis yani. Arkadan kocası bağırıyor "evlimiymiş kadın" diye. Buyur burdan yak. Ne alaka yahu ütü yapacak evli olsa ne yazar. Ustüne namusla ilgili decaf latte'nin yazısı ve baglantilarini okudum, hava da karanlık içim daha da karardı. Yazı sayesinde güzel işler yapan bir yöntmeni Binnur Karavli'ni keşfettim. Cherboug'da yaşayan fazla Türk aile yok, kadınları bir tek pazar olduğunda görüyorum, eve ucuz bir şeyler alıp götürme telaşında yoksa evde kapalılar, Fransızca bilmiyorlar öğrenme fırsatları olmamış kaç kere araya girip çevirmenlik yaptım. Fransızca ders vereyim dedim kocalardan izin çıkmadı. Kocaların metresleri tamam ama onlara herşey mübah. Zaten Fransız toplumu bayılmıyor yabancılara, birde dilini konuşmayınca eve kapanmak dışında bir seçenek kalmıyor. Bir kahve içelim oturup bir yerde, yok bey "kahvehaneye" yollamıyor. Bu zihniyet deli ediyor beni ama uğraşıcak halim yok. Genellikle 60 larda nükleer santral inşası için gelmişler büyük kısmı geri dönmüş gelenler o yıllarda kalmışlar, arada Tükiye gelişti (nispeten) bunlar aynı. Yaziyi yazdiktan sonra Turk kimligi uzerine bir yazi okudum. Ilginc geldi goz atmak isteyenlere!


Çarşambaları okul yok çocuklara, ailesiyle daha fazla vakit geçirebilsin diye. Leonardo'yu oyalamak lazım yoksa iki dakika internete bile bakamıyorum."Anne çalışma" diye bas bas bağırıyor. Dün ağacımızı süsledik, bu sene kendi süsledi, heyecandan uyuyamadı. Sabah ilk işi hediye var mı diye kontrol etti. Birlikte takvim yaptık şimdi hediye gününü bekliyoruz ama zaman kavramını tam anlayamıyor anlatması da zor 1 uyku 2 uyku kaldi diyoruz. Noel Baba'ya istediği oyuncakları katalogdan kesip yapıştırarak mektup yazdı. Liste şöyle itfaiye kamyonu ve itfaiyeci kaskı, çeşitli arabalar (ambulans, buldozer, kamyon vsvs) lokomotif, vagon, yük vagonu ve tren istasyonları ve korsan gemisi.


Kış geldi buralara güne 3 derece ile başlıyoruz. Kış demek pırasalı kiş demek benim için. Birde bu sene bizim damak tadımıza çok uygun bir tarti kis menusune ekledim. Orijinalinde elma var ben binbir güçlükle bulduğum ayvalardan koydum. Zengin bir tart bu bir dilimi en tatlı delisi beni bile kesti.


üst kreması,
50 gr badem tozu
1 yumurta
40 gr tereyağı
2 çorb kaşığı rom istege bagli
4 damla vanilya ektresi
50 gr şeker

garnitür için,
2 ayva
50 gr kuru üzüm
8 kuru kayısı
4 kuru incir
40 gr çam fıstığı
50 gr kırılmış badem
50 gr tereyağı
tart hamuru tarif için burayı tıklayabilirsiniz.

1-Bir kaba yumurtayı kırın, şeker, rom, vanilya, badem tozu ve eritilmiş tereyağını ekleyerek karıştırın. Homojen krem kıvamına gelne kadar karıştırmaya devam edin.
2-Fırını 180 dereceye ısıtın. Actıgınız hamuru tart kalıbına koyun. Üstüne hazırladığımız kremayı yayın. En üste ince dilimlediğiniz ayvaları, kayısı, üzüm, fıstık, inciri yerleştirin. Tereyağını zar büyüklüğünde kesip meyvelerin üztüne yerleştirin.
3-30-40 dak arası pişirin, soğuyunca servis yapın.

Ne zamandır Goji yemişi ile ilgili yazı yazmak istiyordum aylar geciverdi.  Meyvelitepe kendi guzelim bahçesinde üretmiş. Mutluluk meyvesi Goji. Meyvelitepe ayrıntılı bilgi vermiş merak edenler ondan okuyabilirler ben bir brioş tarifi vereceğim. Brioş: s,utlu tatlı ekmek hani Marie Antoinette'in meşhur "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" lafının orijinali "ekmek bulamıyorlarsa brioş yesinlerdir".

Bademli goji meyveli brioche (brioş okunur)

7 gr (1 çorba kaşığı) kuru maya
15 ml ( 1 çorba kaşığı şeker
30 ml (2 çorba kaşığı) ılık süt
2 yumurta
200 gr un
1 tatlı kaşığı tuz
85 gr tereyağı küp küp kesilmiş ve oda sıcaklığında
100 gr badem tozu
Bir avuç goji meyvesi 2 saat suda bekletilerek yumuşatılmış

1-Şeker ve mayayı bir kaba koyup ılık sütü ekleyerek karışımı eritin köpürmeye başlayana kadar yaklaşık 5 dk bekletin.
2-Unu ve tuzu karıştırın yavaşca mayayı yoğurarak ekleyin. Mayayı yedirdikten sonra tereyağını yedirin. Top haline getirin ılık bir yerde en az 1 saat 2 kati hacmine ulaşana beklesin. Badem tozu ve gojileri ekleyin bir saat daha beklesin.
3-200 dereceye ısıtılmış fırında 35-45 dakika arasi pişirin.





23 yorum:

pembecikolata dedi ki...

Yıllarca başka bir ülkede yaşa ve dilini bile öğrenme!!!olacak iş mi bu yaaa...Gerçekten çok üzüntü verici, sadece bize özgü mü bu çok merak ediyorum...
Tariflere gelince...Nefis görünüyorlar, pişerken yanında olmak gerek, mis gibi!!!Evin mis gibi kek,kurabiye kokması beni acaip mutlu ediyor,zaman olsa her hafta pişirsem ama nerdeeee...

Narince dedi ki...

Bizim oğlan da kamyon, tanker, itfaiye severdi.O zaman Bodrum'da yaşıyorduk, en sevdiği oyun su tankerlerini taklit ettiği oyundu. Kocaman arabaya biner gelir, çıngırak çalar, bana su satardı.
Çarşambaları okul yok çocuklara, ailesi ile vakit geçirsin diye, ne güzel.

Anlattıkların bir yerli filmde işlenmişti, kadın evden dışarı adım atamıyordu, dayak, şiddet. 40 metrekare Almanya idi sanırım adı. Zihniyet değişmiyor işte medeniyet görse de. Dilimin ucunda kötü sözler...tövbe tövbe...

Ozlemaki dedi ki...

Karanfilli portakallara,brios a ve Leo nun listesine bayildim Beste:)yazik ki buyuyunce yilbasi listesi de yapilmiyor, gunler de karismiyor, tadini cikarsin sonuna kadar.

beste dedi ki...

pembecikolata-yemek kokusuyla buyumeli cocuklar helde mis gibi kek kurabiye kokusuyla zamansizliga ve kilolara ragmen:)

narince-evet bende kontrollu yazmaya calistim bakacagim o filme hulya avsarin oynadigi bir filmdi galiba!

ozlemaki-karanfilli portakallar mis gibi kokuyor hep yaparim senelerdir, belkide hazirlamali bir liste nede olsa isteyenin bir yuzu:)

minimalist dedi ki...

Yorumları okudum da :

dili bilmeme meselesi konusunda Türkiye'de yaşayan yabancıları da ben pek parlak bulmuyorum yani bize özgü değil ama biz de bir "sinmişlik" var. Gittiğin yere uyum sağlamama, sağlayamama meselesi ki bunu da doğru bulmuyorum. Ve uyum sağlayabilmenin yolu lisanı konuşmaktan geçiyor muhakkak. Öğrenmek zorundalar yani.

"Beyim bilir, izin vermez" zihniyetine gelince en gıcık olduğum kadın tipi ki benim çevremde "çooook eğitimli kadınlar" da bile bu zihniyet var.
Alınan o eğitimler nereye gidiyor, ve niye alınıyor bunu da anlamıyor ben :))

Ozlemaki dedi ki...

insanin dileyecek bir seylerinin olmasi ne kadar buyuk bir saglik gostergesi!
ya dileyecek hic bir seyimiz olmasaydi?
Ben simdiden basladim yazmaya, yilbasina kadar ancak yetisir :)

Zehra Gürgen dedi ki...

Beste maalesef bizde kolay yol bulunmuş.Eşim bilir işin kolayı.Özgür insan çin yaşam zor aslında,hep kendi seçimleri.Oysa köle seçmez.Efendi söyler, o yapar.
Alışmış insanımız aklını kullanmamaya,zor geliyor hayatını kendi eline almak.Başına ne gelirsede kader diyor geçiyor.Hepsi Allahtan!!

Bu arada tart güme gitmesin.Çok güzel, ben ayvalarımla bunu da denerim :)

ellerine sağlık

Açalya dedi ki...

40 metrekare Almanya geldi aklima simdi...

Leo ve Dante iyi anlasir gibime geliyor, araclar falan of of of.

Kitchen Sweet Kitchen dedi ki...

Mevzu ağırmış:)
Tartları ben de severim.En çok da elmalısını.Elinize sağlık:)

beste dedi ki...

ozlem- ben kendimi umutsuz hissettigimde bir agac kurar onun isiltilarina bakip hayal kurardim biraz kibritci kiz misali ama hayat guzel dort elle kucaklamak lazim:)

minimalist-Turkiye'deki yabancilar hele dil ogrenme ozurlu fransizlar turkce ogrenmezler zahmet edip, ihtiyacda duymazlar fransua'nin cevresindeki herkes ya ingilizce ya fransizca konusuyordu. Sanslilar turkler yabancilara kucak aciyor her halukarda. kocam bilir kadin tipi egitimliyse cekilmez gercekten!

beste dedi ki...

Zehra- Evet tart arada kayboldu konu tartismali olunca:)

kitchen sweet kitchen-mevzu agir icim daralmisti patladim yoksa her zaman hazirim kadinlar cilekes kadinlar. tesekkurler:)

acalya-bekleriz avrupa'ya:) tart tarifinin linkini verdim yukarda cikolatali tart yapiminda anlatmistim en basit yontemi. bakalim sevecek mi kucuk pasa brokolinin bu usulunu

Mimosa Café dedi ki...

Beste'cim tart bir harika. Denenmeli muhakkak. Ben de bayramda pirasali kis yaptim bu arada ve cok ilginc bir italyan tarifinden aldigim hamuru kullandim. Yakinda yayinlayacagim. Bu arada yarim kalmis master tezimi yaziyorum. Kimlik konulari beni pek ilgilendiriyor su siralar :) Sana bu konuda ayrica bir mail atayim, Avrupa'daki Turk imajina iliskin roportajlarimda senden de fikirler alabilirim. Optum.

beste dedi ki...

mimosa-ah iste soylecek cok sozumun oldugu bir konu Avrupa'da turk olmak! tamam bekliyorum

Selen dedi ki...

Beste, gene kalp kalbe karşı durumu oldu. Haftalardır tırım tırım 'goji berrilerle ne yapsam da çocuklara yedirsem' diye araştırıp duruyorum.
Bu arada minik mandalina şekerlemeleri harika oldu. Gerçi çok kritik bir yerde Arda kaka yapınca biraz fazla pişti ama yine de çok lezzetli oldu. Teşekkürler :)

beste dedi ki...

selen-evet bende cok sasiriyorum blog arkadaslarimla yasadigim etkilesime telepati gibi oluyor. Mandalina sekerlemesini deneyip begenmene cok sevindim arttiysa dayanir o yanina bir top dondurma yada kek yanina cok guzel oluyor:)afiyet olsun

Yesim dedi ki...

Ne yazik ki baska bir ulkede yasamakla insan kendi koydugu sinirlardan, kaliplardan cikamiyor her zaman. Burada da cok var senelerdir bu ulkede yasamis, ama hala Ingilizce bilmeyen, burada yine ancak kendi ulkesinden insanlarla gorusen.

Kocam izin vermez, evli miymis kadin ise tamamen farkli bir konu, cok daha vahim. Biz annelere cok gorev dusuyor bu konuda. Kocasindan dayak yiyen, ezilmis bir suru kadin yine dayak atacak, ezecek erkek cocuklar yetistirebiliyor ya da kizina aman sen kizsin, otur bil yerini diyebiliyor. Ben, hic bir zaman anlayamayacagim bu mantigi.

Neyse, bu arada pirasali kis tarifine bakayim dedim, fakat link acilmadi nedense.

beste dedi ki...

calanon-ben tiklayinca aciliyor istersen kisler bolumunde de bulabilirsin. Turkiye'de yapilacak cok is var kadinlara dedigin gibi cok is dusuyor...

TAZE NANE dedi ki...

Karanfilli portakal çok güzel görünüyor.
Tartta çok güzel.
Sevgiler.

TAZE NANE dedi ki...

Karanfilli portakal çok güzel görünüyor.
Tartta çok güzel.
Sevgiler.

Meyvelitepe dedi ki...

Bir süredir blog okumama tatiline girmiştim, zihnim çok karışınca daha fazla karıştırmamak adına:) Bugün bir bakayım dedim, brioche tarifi gelmiş bile. En kısa zamanda denemek istiyorum.

Hayatta en özendiğim şey birden fazla dil bilmek. Hatta bir gün süper güç teklif edilse "duyduğum anda hemen yeni bir dili kapabilmek" olsun derdim herhalde. Orada o kadar kalıp insanların dil öğrenmemesi çok acı. Demek ki değişmek, kendilerini geliştirmek için hiç çaba sarfetmiyorlar. Zaten o kadar yıl yabancı bir ülkede kaldıktan sonra hala "eşim izin vermiyor" diyen "aslında hiç bir şey yapmak istemeyen benim" demek istiyordur. Ne yazık!

Sevgiler Beste sana ve tatlı oğluna.

Jale

beste dedi ki...

Jale hanim, bu zihni temizlemek adina 10 gunluk bir kamp buldum sabah 5 'te kalkiliyor meditasyon sivi yiyecekler kolon temisligi tamam ama 10 gun konusmak yasak. yapamayacagim konusmadan bitince bitkiye donermisim gibi geliyor:)
bende cok dil bilmek isterdim hep hayranimdir cok dil konusabilen insanlara/ Size de sevgiler, saygilar

B5 dedi ki...

o Gojiler pisiyor mu? Bir paket olacak bende Chinatown/Paris ten alinmis. Alma nedenim de Cafe Fernando dur. Bildigimden degil. Hala bekliyorlar...
Denerim o zaman.

(en cok kucuk elleri olan adami sevdim)

beste dedi ki...

Merhaba B5-pisiyor ben once biraz suda beklettim ayni kuru uzum gibi. Paris cin marketlerinde yok yok bende her gidiste mutlaka ugruyorum. Ellere bayiliyorum minik adam elleri:)

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin